3
Temmuz / 4 Sayı : 34
Kod adı ‘Ekmel’!
Canan Ekinci YILMAZ
Cumhurbaşkanlığı seçimine az bir zaman kalmışken
adaylar kendilerini anlatmak için koşturup duruyorlar. Bu koşturma içerisinde en çok yorulan Ekmeleddin İhsanoğlu olmalı.
Nasılsa Demirtaş ve Erdoğan ya tapılacak kadar ya
da nefretle anılacak kadar iyi tanınıyorlar.
Ekmeleddin İhsanoğlu’nu ise belirli çevreler dışında
tanıyan yok. Okuyup öğrendiğim kadarıyla kendi
camiası içinde tanınırlığı, sevilirliği ve takdir edilirliği
tartışılmaz.
Hayatındaki başarıları ve bu başarılarından dolayı
devlet nişanlarına sahip olmuş olması, bunun da kamuoyuna yeterince duyurulmaması hepimiz için
büyük eksiklik.
Adaylığının açıklandığı ilk gün herkes gibi ben de
adını ilginç bulmuştum. O da daha sonra adı ile latife(!) yapanlar için adından başka kendisine bir
kusur bulamadıklarını söyleyip,
‘Bana kısaca Ekmel derler’ demişti.
Prof.Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, 12 Temmuz Cumartesi günü cumhurbaşkanlığı seçimlerinin tanıtım
ayağında tüm gün Bursa’daydı.
Gün içindeki programlara katılamasam da o gün
akşam üzeri BUTTİM’de gerçekleşen toplantıya ve
sonrasında da BUTTİM bahçesinde verilen yaklaşık
10 bin kişilik iftara katıldım.
Bursa’ya yaptığı bu ziyarette kendisini yakınen gördüm ve konuşmalarını dinledim.
Malum, insanın konuşmalarındaki ses rengi, tonlamaları, bakışları, el kol hareketleri, kısacası vücut dili
pek çok sözden daha etkilidir...
Ekmeleddin İhsanoğlu’nun vücut dili
de sükûneti ve asaleti simgeliyordu.
Yaşanmışlıkların ve yıllarca birikmişliğin verdiği bir
tevazu ve dinginlikle yaptı konuşmalarını. Sakindi ve
sözlerine hakimdi.
Konuşmasının başında bahsettiği ‘Umurbey’de Celal
Bayar’ın kabrini ziyaret’ onu çok mutlu etmişti.
Umurbey’deki müzeyi gezmiş ve tüm belgeleriyle
orada yatan Cumhuriyet tarihine bir kez daha hayran kalmıştı.
Toplantı başlamadan önce barkovizyonda hayatını
izlemiştik kısaca