temin edecekleri ilaçlarla ilgili olarak, kurumla eczaneler arasında yapılacak anlaĢma için taslak protokol hazırlanarak imzalanmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi ‟ ne gönderildi.
f) T. C. Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü ‟ nün B. 18.0. ÇYG. 0.04.03.167.01 / 6150 sayılı yazısı ile Atık Ġlaçların Toplanması ve Bertarafına ĠliĢkin Yönetmelik taslağı konusunda Birliğimizin görüĢü talep edildi. Birliğimiz taslak yönetmeliğin her bir maddesine iliĢkin verdiği görüĢ ve öneriler ayrı olmak üzere genel olarak taslağın ana hedefinin doğrudan farmasötik atık üretimini ortadan kaldırmak olması gerektiği, farmasötik ürünün yaĢam döngüsü içinde etkin rol oynayan tüm aktörlerin bu alanda bilinçlenerek üzerine düĢen sorumluluğu yerine getirmesi için gerekli düzenlemelerin taslağa eklenmesinin uygun olacağı, belirli periyotlarla yapılacak iĢleme ve veri analizleri ile farmasötik atık üretimini ortadan kaldırma konusunda doğru ve etkin sonuçlara ulaĢılabileceği Ģekelindeki genel görüĢünü Bakanlığa bildirdi. Bu dönemde Kurumlar arası görüĢmeler ve konuya iliĢkin çalıĢmalar devam etti.
g) Eczacı Odalarımız tarafından Birliğimize ulaĢtırılan bilgiler doğrultusunda bazı firmaların camlarında ve tabelasında ilaç kelimesinin geçtiği, sadece eczanelerde bulundurulması gereken ürünlerin satıldığı belirlendi. Birliğimiz tarafından T. C. Sağlık Bakanlığı Ġlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü ‟ ne müteaddit defa baĢvuruda bulunularak Bitkisel, ġifa adı altında aktar, baharatçı ve benzeri dükkanlarda pek çok bitkisel madde satıldığı, bu bitkisel maddelerin eczacılık ve tababet ile ilgisi olmayan kiĢiler tarafından değiĢik hastalıklara karĢı tavsiye edildiği ve ilaç olarak satıldığı, bu tür dükkanlarda halkımızın bitkisel tedaviye olan eğilimi istismar edildiği, bu tip yerlerde 1219 sayılı Tababet ve ġuabatı San ‟ atlarının Tarzı Ġcrasına Dair Kanun ‟ un 25 inci maddesi ile kesin olarak yasaklanmıĢ olmasına rağmen hastalara teĢhis konulduğu ve bazı bitkisel karıĢımlarla sözde tedaviler uygulandığı belirtilerek, ister kimyasal ister bitkisel içerikli olsun her ilaç tedavi edici özelliğinin yanında doğru kullanılmadığı takdirde sağlığa zararlı olma riskini de taĢıyacağı, mevcut fayda ve riski dengelemenin tek yolu ilaç ya da ilaç etkisi gösteren ürünlerin kullanımının uzmanların kontrolünde olması gerektiği, sağlığa iliĢkin ürünlerin uzmanları ise hekimler ve eczacılar olduğu hatırlatıldı. Bu nedenle ilgili ürünlerin mutlaka doktor tavsiyesi ile ve eczacı danıĢmanlığında kullanılması gerektiği hatırlatılarak bu tip faaliyet yürüten iĢyerleri hakkında 1219 sayılı Kanun ve 01.10.1985 tarih ve 5777 sayılı Genelge uyarınca iĢlem yapılması, bitkisel ürün satıĢı adı altında mevzuata aykırı faaliyet yürüterek halk sağlığını tehdit eden iĢyerlerinin belirlenmesi ve haklarında gerekli iĢlemlerin yapılarak Ġl Sağlık Müdürlükleri nezdinde giriĢimde bulunulması talep edildi. T. C. Sağlık Bakanlığı Ġlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü ‟ nden gelen cevabi yazılarda konu hakkında gereğinin yapılması için Ġl Sağlık Müdürlüklerinin talimatlandırıldığı belirtildi. Bu konuda Birliğimize ulaĢan her bildirim ve Ģikayet tarafımızca değerlendirilerek gereği yapılmak üzere ilgili Kurumlara iletildi.
h) Birliğimiz tarafından, ilaçta reklama olanak sağlamak amacıyla yapılan giriĢimlerin yasal yoldan iptal edilmesi için gerekli iĢlemler yürütülmekte iken, Türkiye Büyük Millet Meclisi ‟ ne sevkedilmek üzere imzaya açılan Radyo ve Televizyonların KuruluĢ ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun Tasarısı Taslağı ' nın, www. rtuk. gov. tr de yayımlanmıĢ olan tam metninin incelenmesi sonucunda, Taslağın“ belirli ürünlerin ticari iletiĢimi” baĢlıklı 12 nci maddesinin( 2),( 3) ve( 4) üncü bendlerinin,
( 2) Reçeteye tabi ilaç ve tedaviler hakkında ticari iletiĢim yapılamaz
( 3) Reçeteye tâbi olmayan ilaç ve tedavilerin reklâmları dürüst, gerçeği yansıtan ve doğrulanması mümkün unsurlardan oluĢur.
( 4) Ġlaçlar ve tıbbi tedavi için tele alıĢveriĢe izin verilemez.