Karma-Işık Bir Kurgu
Günlerden pazar ve aylardan kasım saat 1 4:30 suları dışarıda siyah beyaz bir hava var evin
salonunda pencerenin tam önünde oturmuş bir adam elinde gazetesi ve sigarası yanında kahvesi
ve kitapları gazete hışırtıları ile eş zamanlı olarak cama vuran yağmur sesleri adamın kafasında
okuduğu gazeteden çok 1 8 gün sonra ödemesi gereken borç var bunun yanında ay sonunda
ödemesi gereken kira ve aslında oturduğu kanepenin bile 1 2 ay ardından kendisinin olacağı bu 1 2
ay içinde ödemesi gereken 36 taksit karısının hamile oluşu arkadan 6 yaşında ki çocuğunun
arabalarının çıkardığı ses ve bunaltıcı ortam belki siyah beyaz olmayan tek şey televizyon zavallı
adamın ama ödeyememiş taksidini karıncalanmış yayın kahvesinden bir yudum aldı bu adam ve
ardından sokaktaki insanlara baktı sigarasını içine çekti çekti ve çekti gözleri doldu sanki sokakta
yoktu kimse yalnızdı istanbul yalnızdı sokaktaki karabiber yoktu hiç arkadaşı kedisi pamuğun
kuşlar uzaklaşıyordu şehirden bacalardan çıkmıyordu duman bile ve adam içindeki dumanı üfledi
sigaranın külü dökülmüştü yere adam dökülmüştü yere kalktı sigarası söndü kahvesi bitti bir plak
koydu perdeyi araladı ve devam etti paketinde ki son sigaraydı o içine çektiği son duman ne
yapmıştı ki bu adam ? ayağında ki nasırlar onu rahatsız ediyordu yağmurlu günlerde sokağa
çıkamıyordu çünkü delikti ayakabısının altı karısı yanına yaklaştı ve perdeyi açtı havanın ne kadar
güzel olduğundan bahsetti karısı adam tebessüm etti eli boş paketine gitti ve bir sigara çekti
usulca yaktı döndü karısına ”Ne yani ? hava güzel mi ? ” diye serzenişte bulundu karısı yüzüne
bile bakmadan mutfağa gitti Elinde sigarası ve kafasında sigaranın tüm zararları pencereyi açtı
kafasını camdan dışarı çıkardı
Boğuluyordu adam nefes alamadı karaya vurmuş japon balığı gibiydi çırpındı adeta ve kapattı
hemen pencereyi mutfağa gidip bir bardak su içti karısı ile çocuğunun diyaloğuna gitti kafası
Çocuk dışarı çıkmak için izin istiyordu annesinden adam koşarak odaya girdi ve ”Dışarı
çıkamazsın! havayı görmüyormusun” diye bağırdı çocuğa Çocuk dondu ağlayamadı bile ve karısı
kafasını çevirdi ve mutfağa girdi adam çocuğunun suratındaki ifadeyi saklamak üzre aldı götürdü
salona sigarası sönmüştü plak durmuş kahve bardağı sehpanın üzerine yapışmış gazete kırışmış
ve oturduğu kanepe yıpranmıştı oysa sahip değildi henüz o kanepeye nasıl olurda yıpranırdı müzik
neden durdu ? gazete neden buruştu ? ve boş paketten çekip yaktığı sigara nasıl söndü ? Karısı
neden sürekli mutfaktaydı yanında olması gerekmez miydi ? Adam pencereden kafasını uzattığında
neden boğulma tehlikesi geçirdi ?
Aslında adamın adı Grante Wihendham Soulgrap tı adam tüccardı sahip olmak istemeyeceğiniz
kadar paraya sahipti güneşi bile satın alabilirdi o kadar zengindi sigara uyuşturucu ve alkol
kullanmazdı . Hiç evlenmemişti ailesi yoktu bir kahve fabrikasına sahipti evindeki mobilyalar ise
özel üretim altın varak çerçeveli kırmızı kadife kanepeleri ve deri sandalyeleri vardı müzik
dinlemeyi çok severdi standart bir insana göre onun sahip olamadığı hiç bir maddesel varlık yoktu
aşırı çalışkan azimli bir adamdı peki kafasında ki sorular n