Bilakis Dergisi Nisan sayisi 4. sayı | Page 21

Jasper Kent’in oniki’si ; ‘tarihi romanla kara fantezinin kusursuz birleşimi’, The Times'dan Lisa Tuttle’ın da dediği gibi. Yazar ikisinide yerlerine öyle güzel yerleştirilmiş ki, gerçeğin nerde başladığını ve fantazinin nerde gerçeğe dahil olduğu çok net. Eser hem bir tarihi roman kadar gerçekci ( dekor, tarihler, haritalar ve mekanların hepsi gerçek ) ve bir fantastik roman kadar sürükleyici. Ben okurken böylesi bir karışımdan çok zevk aldım, açık konuşmak gerekirse tarihi kıtaplar her ne kadar bilgilendirici olsalarda bazen ağır ve yorucu olabiliyorlar. Bu kitap bana 1 81 2 katastrofunun hiç bilmediğim detaylarını ve yanlarını öğretti diyebilirim. Büyük Fransız ordusunun korkunç sonu, askerlerin çaresizlikleri ve sefaleti... Bu kitapın fransızca dersinde bana bu kadar faydalı olucağı hiç aklıma gelmezdi, Victor Hugo, Expiation şiirinde aynı olayı III.Napoleon’u eleştirmek için kullanmış. Olay 1 9.yy’lın Rusya'sında geçiyor. Ülke Napoleon’un Büyük Ordusuna karşı çaresizdir ve rus şehirleri fransızlara birer birer teslim olmuştur. Buna karşın bir grup üst rütbeli rus askeri, ülkeyi kurtarmak için Opriçniki adı verilen, on iki savaşçı’nın yardımına baş vururlar. Ancak çok zaman geçmeden Yüzbaşı Aleksey bir takım olaylardan şüphelenir. Bir beladan kurtulmak için aslında başlarına çok daha korkunç bir bela açtıklarının çok geçmeden farkına varır. Kitapın uzun olması hoşuma giden diğer bir ayrıntı. Yazar hiç bir olayı aceleye getirmiyor, ancak ritmide yuksek tuttuğundan hiç sıkılmıyorsun