Bilakis Dergisi Nisan sayisi 4. sayı | Page 20

‘Parti'nin dünya görüşü, onu hiç anlayamayan insanlara çok daha kolay dayatılıyordu. (...) Her şeyi yutuyorlar ve hiçbir zarar görmüyorlardı çünkü tıpkı bir mısır tanesinin bir kuşun bedeninden sindirilmeden geçip gitmesi gibi, yuttuklarından geriye bir şey kalmıyordu.’ Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, George Orwell’in en ünlü romanı, distopik roman türünde bir başyapıt, yazarın geleceğe ilişkin bir kâbus senaryosudur. Kitapdaki ‘Big Brother’ dünyada totaliter ve polisiye yönetimin en bilindik metaforudur. Orwell bizlere Büyük Britanya’nın, sözde 1 950 lerde, Doğu ve Batı arasında geçen nükleer savaştan otuz sene sonraki halini anlatır. Bireyselliğin yok edildiği, zihnin kontrol altına alındığı, insanların makineleşmiş kitlelere dönüştürüldüğü totaliter bir dünya düzeni, romanda inanılmaz bir hayal gücüyle, en ince ayrıntısına kadar kurgulanmıştır. Yazarın kurguladığı dünya ile günümüz dünyasının arasındaki gerçeklerden etkilenmemek mümkün değil, sonuçta geçmişte ve günümüzde dünya sahnesinde tezgâhlanan oyunlar düşünüldüğünde, ütopik olduğu kadar gerçekçi bir romandır da aynı zamanda. Bin Dokuz Yüz Seksen Dört. Güncelliğini hiçbir zaman yitirmeyen bir başyapıt ; ‘yalnızca yarına değil, bugüne de ilişkin bir uyarı çığlığıdır.’ Hikaye 1 984’de Londra’da geçiyor, büyük nükleer savaşlardan sonra dünya üç büyük bloğa bölünmüştür ; Oceania, Eurasia ve Eastasia. Bu üç büyük güç birbirleriyle sürekli olarak savaştadırlar ve üçü de farklı totaliter rejimler tarafından yönetilmektedirler. Yayınlandığı dönemde kitap sosyalizm karşıtı olarak algılanmıştır ancak Orwell bu iddaları 1 949’da yaptığı konuşmada reddetmiştir , yazar kitabını şöyle yorumluyor; "Yeni romanımda sosyalizme ya da İngiliz İşçi Partisi'ne bir saldırı kastetmedim, ama komünizm ve faşizmde kısmen gerçekleşmiş bozukluklara değindim. Kitabın konusunun İngiltere'de geçmesi İngilizce konuşan ırkların doğuştan diğerlerine göre daha üstün olmadığını ve baskıcı rejimlerin karşı konulmadığı sürece herhangi bir yerde zafer kazanabileceğini vurgulamak içindir."