Bilakis dergisi mayıs sayısı | Page 14

Şöhret için oyuncu olunmaz, oyuncu olunduğu için şöhret kazanılır. Aslında işin özüne bakarsak, iyi bir oyuncu şöhreti önemsemez fakat alkış önemlidir. Siz sahnede elinizden geleni yaptıktan sonra istediğiniz tek şey alkıştır ama gerçek bir oyuncu için, sokakta durdurulacak kadar büyük bir şöhret, hiç önemli olmamakla kalmaz, zarar vericidir de aynı zamanda. Oyuncunun özüne doğru bir yolculuk yapmak gerekirse, ilk olarak bu işin bir intihar olduğundan bahsetmek gerekir. Çünkü oyuncu, kendi bedenine sığmayan, başka ruhları da kendi içine alabilecek ve bunu yaparken de kendini hiç korkmadan öldürebilecek biridir. Bir başka karakteri canlandırabilmeniz için öncelikle kendi benliğinizi tamamen yok etmeniz gerekir ki bu da tam anlamıyla bir intihardır. Sahneye doğru attığınız her adımda bir parça ölmelisiniz, bir parçanız gitmeli ve sahneye vardığınızda kendinize dair hiç bir şey kalmamalı ortada. Siz kimi canlandırıyorsanız artık o olmalısınız, artık bedeniniz ona ait olmalı. Tabi, kusursuz bir intihar, bir ön hazırlık sürecini de peşinde getirir. Dünyanın en tatlı intiharına nasıl hazır olabilir bir insan? Öncelikle oynadığınız karakteri, en az kendinizi tanıdığınız kadar iyi tanımanız gerekir. Bir oyuncunun olmazsa olmaz bir gözlem yeteneği olmalı ve sonsuz bir hayal gücüyle bunu desteklemeli. Çevredeki tüm olaylar, bir adamın bacak bacak üstüne atmasından, bir kadının sigara yakmasına kadar; görüp görebildiği evrendeki tüm hareketler, onun için bir örnektir ve iyi bir oyuncu bütün bu gördüklerini beyninde toplar. O an gelip, metni eline aldığındaysa yapması gereken tek şey parçaları birleştirmektir. Sadece, canlandırdığı kara