Bilakis Dergisi mart sayısı 3. sayımız | Page 5

Yazar olmaya çok genç yaşta , İngiliz Kız Ortaokuluna giderken karar vermiş , çeviri yapmak istemesinin sebebini ise Türkçe'nin kıvraklıklarını ve ona sağlayacağı olanakları öğrenebilmek olduğunu düşünmüş ve hep dilinin yetmeyeceğinden tedirginliğinde birçok araştırma sonucu başarılı bir çevirmen profili çizmiştir okuyucularına Tomris Uyar . Roman ve öykü arasında bir bağ olmadığını savunmuş , öykünün her zaman daha yoğun daha çarpıcı , kısa yani öz anlatım yolu olduğunu söylemiştir . Bir röportajında ise “anlatacağını en kısa biçimiyle ifade edebilmek için çok güçlü bir disipline girmek lazım “ demiştir . Ayrıca 80'e yakın çevirisi vardır Tomris Uyar’ın . Aslında bu kendi ana dilinin inceliklerinin ve kıvrak noktalarının nerelere götürebileceğini iyi bilen bir yazarın ne kadar başarılı olduğunu göstermiyor mu? Başarılı bir çevirmen , çünkü Türkçe’de neleri bildiğini , neleri bilmediğini , neleri çok araştırması gerektiğini , hatta çevirdiği yazarın fotoğrafı yoksa dostlarının kimler olduğunu , nerelere girip çıktığını, nasıl semtleri sevdiğini öğrenmek isteyen biridir . İster ki Türkçe’ye yerleştireceği yeri göstermesini sağlasın . “ Takım elbise giyenle , blue jean giyen arasındaki dil farkı epey olmalı ama tabii asıl yol gösterici yapıtın kendisidir “ diyen bir yazarın çeviride başarısız olması beklenemez zaten . Bir anekdot vermek gerekirse ; yazar o dönem en çok Virginia Woolf çevirmekten hoşlanıyormuş . Öykülerinde , insanlardan çok durumları önemsemişken Dizboyu Papatyalar’da insanların yaşama biçimleri öyküye yansır . Selim İleri bu konuda şöyle demektedir : “ Bu kitapta ele alınan insanlar da çeşitli katlardan . Oysa İpek ve Bakır’da olsun ,Ödeşmeler’de olsun küçük burjuva kökenli insanların yaşama biçimleri hikâyeye yansıtılmıştı. Dizboyu Papatyalar’da bıçkın kabadayılara , ününü yitirmiş sinema oyuncularına, ekmek parasını nasıl çıkartacağını kestiremeyen kimselere hep bir arada rastlıyoruz . Geçiş toplumunun insanlarından bir kesit vermek istiyor hikayeci . Bu insanların sergilenişinde de özel bir tutum göze çarpıyor