Bilakis Dergisi mart sayısı 3. sayımız | Page 36

BAHARAT Soğuk bir kış gecesi içtiğim su geceden daha soğuk sanki pencerenin kenarında oturmuş yağmurun kara dönüşünü seyrediyorum ama seyrettiğimden fazlasını görüyorum acı çeken insanların gülümsemesi ve belki özgürlüğüne kavuşmuş ruhların çığlığı Schatter amcam geliyor mutfaktan elinde bir kavanoz kahve ile evlat bu son kavanoz kahvemiz Cümlesini bitirmeden ben bitiyorum çünkü şu anda işaret ettiğim kavanozdaki kahve bir kavanozdan fazla kahveyi temsil ediyor adeta gençliğimin kahvesi ve o keskin kokusu yok oluyor . Neden diye soruyorum yağmurun kara dönüşünü seyrederken iyi işler yapan veya yapmaya çalışan insanların başına kötü şeyler geliyor ? Aklım ermiyor fazlasına . Kapı çalıyor fakat bir tepki uyandırmıyor zil sesi yani beynim kapının çaldığını algılıyor fakat kalkıp kapıyı açmam gerektiğini söylemiyor . Kanepeye uzanıyorum yeni yıkanmış çamaşır gibi kurumayı bekliyorum fakat güzel koktuğum söylenemez ama temiz olduğumu biliyorum ilk çıktığım kız Deniole geliyor aklıma siması adeta karşımdaki berjerde oturuyor vucudu yok sadece kafası ile görebiliyorum onu bana bakıyor ve gülümsüyor beynim 1 6. doğumunu yapmış bir kadının 1 7. doğum çığlığını atmamı söylüyor dudaklarım kilitili dans ediyor dilim dişlerimin arasında fakat bağıramıyorum belki o kadın 1 8. doğumu göremeyecek yada alışmış arsızlaşmış sinirleri artık belki benim duygularım bunlar çalan zil çığlık atan kadın bir kavanoz kahve kadarım belkide .. İçimde 1 0 yıldır uğranmamış bir yazlık kasveti ardından peşinden atlı kovalarmışcasına çalan kapı bir doz mutluluk son bir tebessüm doğmamış çocuklarımın vekaleti var üzerimde yağmura dönüşen karın soğukluğu ölüm böyle olmamalı alçakca haince oysa başına bir şey gelmemeli iyi işler yapmaya çalışanların son nefesimde aklıma gelen o kahve kokusu gazete hışırtısı kalbinden vurduğum halde ölmeyen o hırsız ne çalacaktı zavallı benden sanki bana isabet etmiş o mermi katili mi oldum kendimin bu kadar karışık olmamalı kurgu son bir nefese sığdırdığım cümleler ne kadar gerçekçi Deniole artık yok ve kapı hala çalıyor kapı çalmaya devam ederken ortalığı toplamam gerekli düzeltmem gereken bir karakter var üzdüğüm her insanın kapısına bırakmam gereken bir çicek belki o kahve bitmeden bütün bunları yapabilirim kapı çalmaya devam ediyor hala vaktimiz var kapıyı açtığımız bizi böyle görmemeliler yanlışlarımızı düzeltmemiz için verdikleri zamanı değerlendiremedi dememeliler içimizde ki insanlık olgusunu dışa yansıtmanın vakti geldi bırakın o kahveyi kimse içmesin Yuşa Sorguç