Burada yiyeceklerin içerisinde un, şeker ve tuz
bulmanız imkansız. Örneğin “cheesecakelerin”
alt kısımları kaju fıstığı ve hurmadan yapılıyor.
Vegan bir anlayış benimsedikleri için bu tatlıların
üretimi esnasında peynir de kullanılmıyor. Yağ
olarak ise hindistan cevizi yağı kullanılıyor. İnsan
vücudunun optimal sıcaklığıyla iyi uyum sağla-
yan bir yağ türü olması ve bir vegan kafede
hayvansal yağlar yerine iyi bir alternatif olma-
sından dolayı sıklıkla tercih ediliyormuş. Tatlılar-
da ise rafine şekerden farklı alternatif yollara
başvurulmuş. Örneğin tatlandırıcı olarak agave
şurubu ve hurma kullanılıyormuş. Kafede inek
sütü yerine ise badem sütü tercih ediliyor. Badem
sütü hem vegan beslenme anlayışını benimseyen
bu kafeye uyum sağlıyor. Peki menüde daha
başka neler mi var? Tatlılar, kahveler, smoothie-
ler, kahvaltılıklar ve daha birçok farklı seçeneği
görebiliyorsunuz menüde. Balkabaklı, lavantalı,
böğürtlenli cheesecakeler, cold dripli tiramusu-
lar ve enfes görünümlü makoranlar arasında
hangi tatlıyı seçeceğimizi şaşırıyoruz.
Bu tatlara eşlik edecek olan kahvelere de ayrıca
özendiklerini ve kahvelerinin içimlerinin diğer
yerlerden farklı olduğunu belirtmeden geçme-
yelim. Kahve çekirdekleri günlük olarak öğütü-
lüp kullanılıyor bu nedenle daha yumuşak içime
sahip tatlar elde ediliyor. Kahvenizi tatlandır-
mak isterseniz de rafine şeker yerine hindistan
cevizi şekeri getiriyorlar. Günlük olarak hazır-
lanma aslında sadece kahve için değil buradaki
tüm ürünler için geçerli. Bu özelliği ile hiçbir
besinin taze olduğundan şüphe duymaksızın
gidip istediğiniz yiyeceği afiyetle yiyebilirsiniz.
Vi her ne kadar vegan mutfağı gibi görünse de
Beril Hanım sadece veganlara değil raw food
akımını denemek isteyen herkese kapılarını
açıyor. Nişantaşı’nda yer alan hem bedeninize
hem de ruhunuza hitap eden bu kafeye menü-
sündeki birbirinden farklı tatlardan tatmak ve
samimi atmosferinde zaman geçirmek için
mutlaka uğramalısınız.