KÜTÜPHANE BÜLTENİ
Ekim 2016
Okurken sıkıldığımız kitabı sonuna kadar okumak zorunda değiliz. Bazı küçük zaman ve
mekân değişikliklerine ve küçük bir-iki zorlamaya karşın hala sıkılıyorsak bir kitabı okumaktan,
demek ki gitmiyor. Bu davranışı alışkanlığa dönüştürmediğimiz ve “kitaplardan genelde bir sı-
kılma durumu” yaratmadığımız sürece beğenmediğimiz bir kitabı yarıda bırakabiliriz. Elimize
yenisini almak koşuluyla tabi!
Okuduğunu iyi anlama için “hızlıca okuma” daha uygundur. Ancak bu, piyasada pek popüler
olan ve hızlı okuma kursları adı altında pazarlanan “hızlı okuma tekniği” ile yapılan okuma değil
tabii. Bu tür hızlı okumayı şiddetle yanlış ve zararlı buluyorum. Gözle okuma, içinden-sessiz
okuma, olanaklı olduğunca hızlı okuma verimli okuma için daha iyi. Elbette okuma hızımızı ken-
dimiz ayarlayacağız ve bazen daha iyi anlamak için yavaşlayacağız, gerekirse aynı yeri yeniden
okuyacağız. Ancak genelde hızlı okumaya çalışmak gerek.
Okuma mekânı, zamanı ve biçimi de çok önemli. En çok nerelerde ve hangi zamanlarda oku-
maktan hoşlanıyorsak öyle okumalıyız. Kimisi her boş bulduğu zamanda, kimisi akşam yatmadan
önce, kimisi hafta sonu okumaktan
hoşlanır; kimisi evde, kimisi seyahatte
otobüste, deniz kenarında, ormanda,
tarlada, kütüphanede okumayı sever.
Bazısı oturarak, bazısı yatarak ya da
uzun oturarak tercih eder okumayı.
Nerede, nasıl hoşumuza gidiyorsa ora-
da öyle okuyabiliriz. Ancak aşırı rahat
ya da aşırı sıkıcı ortam ve pozisyonlar-
da okumak verimlilik açısından pek
önerilmez. Özellikle, çocuklarımızın ne-
rede, ne zaman, nasıl okumaktan hoş-
landıklarını belirlemek ve böyle oku-
dukları için onları suçlamamak, “doğru
otur, öyle oku bakayım!” falan deme-
mek gerek. Okuma bir yönüyle güçlü
bir rahatlama eylemidir; bu nedenle de
rahat ortamda, zamanda ve biçimde
yapılmalıdır.
Okuma başlangıçta olmasa da sonraları eleştirel bir niteliğe dönüştürülmelidir. Yani bir ki-
tapta okuduğumuz her şeyi doğru mu yanlış mı diye düşünmek, sorular sormak, gerekirse baş-
ka kaynaklardan burada okuduklarımızı sınamak, uygun gördüğümüz tanıdıklarımızla tartışmak,
aynı konuya farklı bakan kitapları okumak gerek. Bu hem bizi eleştirel bir kitap okuyucusu ya-
pacak hem de okumayı daha zevkli ve işlevsel hale getirecektir.
Kitabı okurken çok etkilendiğimiz, önemli bulduğumuz cümleleri, paragrafların altını çizebi-
lir, yanlarına önem derecesini gösteren işaretler koyabilir, notlar yazabiliriz. Daha uzunca
notları kitabın arkasındaki boş sayfalara ya da kitap arasında saklayacağımız kağıtlara yazabi-
liriz. Bunlar bize aynı kitabı daha sonra elimize aldığımızda birçok şeyi anımsatacaktır. Ayrıca
metin üzerinde işaretlemek, çizmek, not almak vb. alışkanlıklar eleştirel okumayı besler.
9
9