KÜTÜPHANE BÜLTENİ
Ekim 2016
En önemlisi bir kitabı okumaya ayırdığımız zaman kadar onu düşünmeye de ayırmalıyız. Ya-
ni, elimizdeki kitabı bir saat okuduysak bir saate yakın zaman da okuduğumuz bölümde yazı-
lanlarla ilgili düşünmeliyiz. Okumak ve okuduğun hakkında düşünmek gerçekten çok önemli.
Hatta okuduğun hakkında düşünmek okumaktan daha önemli sanki.
Okuduğumuz kitap hakkında yazılmış çeşitli eleştirileri, kitabı okumadan önce değil de oku-
duktan ve hakkında düşündükten sonra okumak daha doğru gibi. Böylece kitap hakkında kendi
değerlendirmelerimizin diğerleriyle karşılaştırmasını yapabilir ve düşünemediklerimizi düşü-
nürüz.
Bir kez daha vurgulamakta yarar var: Okuduğumuz kitap hakkında arkadaşlarla, dostlarla,
istekli olan uygun kişilerle tartışmak, değerlendirmeler yapmak son derece yararlı.
Hep aynı ideolojik çizgideki kitapları okumak hep A vitamini ile beslenmeye benzer. Farklı,
bize ters gelen, hoşlanmadığımız görüşteki kitapları da okumalıyız zaman zaman. En azından
bu konuda “okumam,” diye bir saplantımız olmamalı. Kitap, olanaklıysa hayatımızın, günlük ya-
şamımızın her anında yanımızda olmalı. Çantamızda, yastığımızın altında, masamızda, araba-
mızda, komodinin üstünde her yerde onu görmeliyiz.
10
10