Eski arkadaşını bir kere daha tanıyan Holly Martins polisle pazarlık yapar . Ve polislerden Harry Lime ’ a karşılık , sahte pasaportla Avusturya ’ da yaşayan Rus Anna Schimidt ’ in yaşam güvencesini ister . Polisler kabul eder . Ederler etmesine de Anna bir türlü gidemez . O , Harry ’ yi seviyordur . Sevgi tarifini de alırız The Third Man filminin . “ Ne olursa olsun , her kötülüğe karşılık , sevgi ve bağlılık ” tır Anna ’ nın sevgi tarifi . Nitekim öyle de olur filmin sonuna kadar sadık kalır Harry ’ ye . Holly Martins fikrini değiştirip geri dönmek ister . Binbaşı Calloway yine sinsi bir planla bu isteğini kabul eder , ancak onun gibi meraklı bir yazarı son götürmek istediği bir yer vardır binbaşının . Onu , Harry Lime ’ ın kaçırdığı penisilinler yüzünden sakat kalan çocukların kaldığı bir sağlık merkezine götürür . Müzmin dedektifimiz , Holly Martins burada bir vicdan muhasebesi yapar haliyle . Ve vicdanına sığdıramaz eski dostu , Harry Lime ’ ı . Daha fazla bünyesinde kaldıramaz ve onu bir planla kanalizasyon çukuruna hapseder . Film Noir , underground ’ u yerin dibine bayılır . Uzun bir kaçıştan sonra Harry Lime kapana kısılır ve birkaç polis öldürür . Ancak daha fazla kaçamaz . Eline silah alan artık müzmin olmayan yazarımız Holly Martins ’ in kurşunu ile dönme dolaptan iner Harry Lime . Ancak kolay kolay can vermez . Vurulduğu merdivenlerden hala tırmanmaya çalışmaktadır . Nefesi kesilene kadar sürünür merdivenlerin tepesine çıkmak için . Ancak dönme dolap süresi bitmiştir artık . Geriye kalan yalnızca kaçak penisilinle öldürdüğü onlarca insan ve koca bir HİÇ . Film Noir , nihilizmi sayar .
Dünya ’ daki “ iyi ” kavramına sadık kalan Holly Martins artık meta şehre , Amerika ’ ya geri dönecektir . Havalimanına giderken , gözü yaşlılıktan bir türlü kurtulamayan , beğendiği kadın Anna ’ yı görür . Anlaşılan Martins , meta şehre gitmeyi
biraz daha erteler . Çözmesi gereken ki cinayet romanlarına entrika katacağı “ aşk ” sorgusuna katılacaktır . Son sahnesinde de sinematografik başarısı ile görüntü yönetmeni Robert Krasker ’ a bir kere daha hayran oluruz . Holly Martins , yaprakları dökülen sonbahar ağaçlarının arasında bir sigara yakar , ve beklemeye başlar Anna ’ yı . Anna süzülerek gelir ve geçer . Sanırım dedektiflik bir tek “ aşk ” metasında işe yaramayacaktır . Sahne kararır . Genel itibarı ile The Third Man filmi döneminin bir Film Noir , Kara Film örneğidir . İlk gösteriminin yapıldığı Cannes Film Festivali ’ nin büyük ödülü Altın Palmiye ’ yi kazanmakla kalmayıp ertesi yıl “ en iyi İngiliz filmi ” dalında BAFTA ödülünü de alır . Ayrıca filme siyah beyaz dalında “ en iyi görüntü yönetimi ” Oscar ’ ı verilir . ( Robert Krasker ), Akademi ’ de “ en iyi yönetmen ” ve “ en iyi kurgu ” dallarında da aynı ödüle aday gösterilir . 1999 ’ da çevrilişinin 50 . ci yılı dolayısıyla bir restorasyondan geçirilen film İngiliz Film Enstitüsü ’ nün ( BFI ) “ En İyi 100 İngiliz Filmi ” listesinde başta yer alır . Amerikan Film Enstitüsü ( AFI )’ nin “ En İyi 100 Film ” listesinde de 57 . ci sırada bulunan film IMDb ’ nin “ En İyi 250 ” film sıralamasında ise şimdilik 54 . cü sırada bulunmaktadır .
* Noir Cinema Home Page , http :/ noircinema . com /
8