Bakış Boşluğu Fanzin - 3 Bakış Boşluğu Fanzin - 3 | Page 18
Tuğçe Tomris DURGUT
BOŞLUK
“Enter The Void”
U
yuşturucu kullanımı, uyuşturucu
ticareti ve uyuşturucu bağımlılığı
sinema sektöründe oldukça fazla
işlenen bir konu. Uyuşturucu bağımlılığının ve bu ticaretin gerek ana konu olarak
gerekse arka planda işlendiği filmlerden
bir tanesi olan Enter The Void’u sizler için
mercek altına aldık.
Gelmiş geçmiş en kışkırtıcı filmlerden
biri olarak görülen acımasız Irréversible
(Dönüş Yok)’un ardından çektiği bu ilk
uzun metrajlı filmi, Gaspar Noé’nin tabiriyle “Psychedelic Melodram”.
Filmin özetinden önce şu replikleri
okumanızı isterim.
-Temel olarak öldüğünde ruhun bedenini terk ediyor,başlangıçta tüm hayatın gözünün önünden geçiyor,sihirli bir aynada
yansıması gibi düşün.Ardından bir hayalet
gibi devam ediyorsun,çevrende olup biten
her şeyi görüyorsun , her şeyi duyuyorsun
ancak yaşayanlarla iletişim kuramıyorsun.
Daha sonra ışıkları görüyorsun, farklı farklı renkte ışıklar;seni varoluşun diğer mertebelerine çıkaracak olan kapılar oluyor,ancak çoğu insan aslına bakarsan ,bu dünyayı
çok sevdiklerinden buradan başka bir yere
gitmek istemiyorlar,bu durumda yolculuğun berbat yolculuğa dönüşüyor ve tek
kurtulma yolu da reenkarne olmak.Aklına
yatıyor mu?
-Bilemiyorum.Berbat yolculuk ne oluyor?
-Berbat yolculuk yalnızca kabuslardan
18
oluşuyor.Kafayı yiyorsun.Gerçeklik tek
korkun oluyor,acayip korkuyorsun,zihnindeki şeyler gerçekleşiyor gibi;bu noktada
asla ölmemiş olmayı diliyorsun .Sonra bazı
yeni ışıklar görüyorsun.Sevişen bir çift
olarak karşında duruyorlar,karınlarından
ışık çıkıyor,onlara yaklaşırsan gelecekteki
olası hayatından bazı kesitler görüyorsun.
Sana en mantıklı gelen hayatı seçiyorsun.
Son olarak kendini bir rahimde buluyorsun.Reenkarne oluyorsun.Hikayenin sonu .
Peki bu renki film ne anlatıyor ? Tokya’da küçük çapta uyuşturucu satıcılığı yapan Oscar , tek ailesi olan kız kardeşi ile
‘uyuşuk’ bir hayat yaşamaktadır.Bir gece
polisler tarafından yakalanır ve vurulur.
Merak etmeyin hikaye bitmedi! Her şey bu
andan itibaren başlıyor.Tokya sokaklarında
geçen Enter The Void’u izledikten sonra
artık bu şehri yalnızca bu filmle hatırlayacağınız kesin.Kimyasallarla uyuşturulmuş
beyinler,bağımlılığını kabul etmeyerek
mutsuzluğunu gizleyenler ve ayıkken hiç
mutlu olmamış insanlar;Noé ‘nin yarattığı
psychedelic dünya sizi içine hapsediyor ve
filmin sonuna kadar da yakanızı bırakmıyor.Yüzünü birkaç kez gördüğümüz Oscar’ın gözünden izleyeceğimiz hikayenin
oyunculukları tek kelime ile mükemmel.
kimyasal madde kullanımı sırasında yaşananları içinize işleyerek hissedeceğiniz,arka sokak macerası olarak başlayıp bir aile
dramına dönüşen ve zaman geçişleriyle aklınızı başınızdan alacak bir film.