yetişiyor. Ve durun‘‘ biz buyuz, anlatılan hepimizin hikayesidir.’’ diyor. Doğrusuyla yanlışıyla, hatamızla sevabımızla‘‘ biz biziz’’ diyor tüm filmlerinde.
Aksu ilk sinema filmi olan Dondurmam Gaymak’ ta Ula’ lı dondurmacı Ali ustanın hazır dondurma kartelleri ile olan amansız mücadelesini o kadar güzel bir pencereden anlatmış ki bir çatışma ortamını gösterirken bunu bir komedi filmine dönüştürüvermiş.
Entelköy Efeköy’ e Karşı filminde ise bu sefer Muğla’ nın bir köyünden, Efeköy’ den bizlere sesleniyor. Şehir hayatından çıkıp kaçmak isteyen“ entel” lerin, yerleşmek istedikleri köydeki köylüler ile yaşadığı macerayı anlatıyor film. Baştan aşağı hem doyumsuz bir komedi hem de doludizgin bir öğreti barındırıyor. Aksu, Anadolu halkının kendi öz değerlerinden kopuşu sonrası yaşadığı sıkıntıyı, bu kopuş aşamasındaki hatalarını o halkı canından çok severken anlatabiliyor. Aynı zamanda doğayı seven ekolojik anarşistlerin nasıl piyasa koşullarında öz arayışı kaçırdığını da çok açık bir şekilde gösterebiliyor. Salt doğru ve salt yanlış gelenek ya da düşünce anlayışıyla değil, her olgunun yozlaşan kısımlarını eleştiriyle, sağlıklı kalan kısımlarını güzellemeyle ifade edebilecek öz veride bir yönetmen Aksu.
Bu topraklarda Yüksel Aksu ruhu ve ufku taşımayanlar, Yılmaz Güney’ in keskin toplum okuyuşundan nasiplenememiş olanlar, Nuri Bilge gibi insanın tüm hallerine meftun ve vurgun olmayanlar yani kısacası toplumu değil de kendi görmek istediği toplumu görenler insanlık adına sinema yapamazlar. Olsa olsa üç beş ödül kapmak için yada yapımcısını tatmin etmek için film yaparlar.
‘‘ İnsana dair olanı’’ insanı tanımadan anlatmak mümkün olabilir mi? Yüksel Aksu kendi halkını iyi tanıyor ve anlatıyor. Sinema bu noktadan sonra izlenilebilirlik kazanıyor. Bununla birlikte bu kadar keskin ve net filmlerin festivallerde sıkışıp kalmaması ve gişeyle buluşması adına ciddi bir iş yapmış oluyor. Aksu, vizyon filmlerinin mesnetsiz ve anlatıdan uzak olması ritüelini yerle bir edercesine film yapıyor. Aksu filmleri bu anlamda özellikle yeni dönem sinemacılarına örnek oluşturacak bir sinemadır.
- İç ses( Keşke hepimiz tüm bu teknik bilmişlik maskelerinden soyunup, Ahmet Uluçay abinin insanlığını giyinebilsek.)-
Yeni dönem sinemacılarının ve tüm sinemaseverlerin dimağına unutulmayacak tatta bir eser sunduğu için başta Yüksel Aksu’ ya ve bütün İftarlık Gazoz emekçilerine teşekkürler.
13