Dosya
Tevfik Fikret –
Mehmet Âkif
Tartışması
çok yakından olmasa da Tevfik Fikret’i tanıma fırsatı
bulan Mehmet Âkif’in, onun bazı özelliklerinden
hoşlanmadığını aktarıyor bizlere Mithat Cemal. Bu
özelliğin ne olduğunu Mehmet Âkif’in şu cümlesinden
anlayabiliyoruz:
“Benim gibi ilk görüştüğü adama yirmi senelik
arkadaşlarını çekiştirdi.” 2
DENİZ ÖZLEM ÇEVİK
“Hak bildiğin bir yola yalnız
gideceksin.”
Tevfik Fikret
“ ..şudur cihanda benim en
.
beğendiğim meslek
sözün odun gibi olsun, hakikat
olsun tek!”
Mehmet Âkif’in bu tepkisinden, en başlarda,
Mehmet Âkif
soğukluğun fikrî olmaktan ziyade henüz kişisel boyutlarda olduğunu görüyoruz. Karakter uyuşmazlığından
Edebiyat geleneği boyunca edebî münakaşaları
kaynaklanan bu soğukluğu daha iyi anlayabilmek için
olan sanatçılara rastlansa bile, genellikle, tarihin tanıklık
Tevfik Fikret’in mizacından da bahsetmek gerekiyor.
ettiği münakaşaların en şiddetlileri, sanatçıların fikrî
Yaşantısından ve şiirlerinden bildiğimiz üzere son derece
meseleleri ile ilgili olmuştur. Türk edebiyatı tarihinde
karamsar ve bir şehre dahi küsebilecek ölçüde kırılgan
en önemli tartışmalardan biri olarak kabul edilen Tevfik
bir yapıya sahipti Tevfik Fikret. Aynı zamanda şairin,
Fikret - Mehmet Âkif tartışması da fikrî yönü ağır basan
duygularını –olumlu ya da olumsuz- coşkulu bir biçimde
tartışmalar arasında sayılabilir. ‘Hak ve hakikatten yana
anlatmayı sevdiğini bu yönüyle de her an kabarmaya
olmak’ gibi çok önemli bir ortak noktaları olmasına
hazır bir deniz gibi olduğunu görüyoruz. Sis şiirinde II.
rağmen, Türk edebiyatının bu iki usta şairi, çok önemli
Abdülhamit dönemi İstanbul’una nefretini ilan ederken
ve kimi zaman yaşadığımız çağda bile tartışma götüren
de, II. Meşrutiyet’in ilanından bir gün sonra yazdığı
bir atışmanın kahramanları olmuşlardır. Evet, ikisi
Rücû şiirinde bu olaydan duyduğu mutluluğu anlatırken
de Fikret’in dediği gibi, hak belledikleri yolda yalnız
de benzer bir duygularına hâkim olamama durumu sezikalsalar dahi ilerlemişlerdir, fakat bu süreçte seçtikleri
yoruz. O yüzden, bunu Tevfik Fikret’in bir mizaç özelliği
yolların ve uğradıkları durakların ayrı olması onları
olarak değerlendirerek, Âkif’in rahatsız olduğu davranışı
böylesine şiddetli bir tartışmanın içerisine sürüklemiştir.
Zaman zaman pişmanlıkları da barındıran bu tartışma, iki da bir parça anlamlandırabiliyoruz.
Bu soğukluğun, ikili arasında bir münakaşaya
şairin de hayatından bahsedilirken atlanmaması gereken
dönüşmesine sebep olan hadise, Tevfik Fikret tarafı