Aşiyan Dergisi | Page 24

Dosya Tevfik Fikret – Mehmet Âkif Tartışması çok yakından olmasa da Tevfik Fikret’i tanıma fırsatı bulan Mehmet Âkif’in, onun bazı özelliklerinden hoşlanmadığını aktarıyor bizlere Mithat Cemal. Bu özelliğin ne olduğunu Mehmet Âkif’in şu cümlesinden anlayabiliyoruz: “Benim gibi ilk görüştüğü adama yirmi senelik arkadaşlarını çekiştirdi.” 2 DENİZ ÖZLEM ÇEVİK “Hak bildiğin bir yola yalnız gideceksin.” Tevfik Fikret “ ..şudur cihanda benim en . beğendiğim meslek sözün odun gibi olsun, hakikat olsun tek!” Mehmet Âkif’in bu tepkisinden, en başlarda, Mehmet Âkif soğukluğun fikrî olmaktan ziyade henüz kişisel boyutlarda olduğunu görüyoruz. Karakter uyuşmazlığından Edebiyat geleneği boyunca edebî münakaşaları kaynaklanan bu soğukluğu daha iyi anlayabilmek için olan sanatçılara rastlansa bile, genellikle, tarihin tanıklık Tevfik Fikret’in mizacından da bahsetmek gerekiyor. ettiği münakaşaların en şiddetlileri, sanatçıların fikrî Yaşantısından ve şiirlerinden bildiğimiz üzere son derece meseleleri ile ilgili olmuştur. Türk edebiyatı tarihinde karamsar ve bir şehre dahi küsebilecek ölçüde kırılgan en önemli tartışmalardan biri olarak kabul edilen Tevfik bir yapıya sahipti Tevfik Fikret. Aynı zamanda şairin, Fikret - Mehmet Âkif tartışması da fikrî yönü ağır basan duygularını –olumlu ya da olumsuz- coşkulu bir biçimde tartışmalar arasında sayılabilir. ‘Hak ve hakikatten yana anlatmayı sevdiğini bu yönüyle de her an kabarmaya olmak’ gibi çok önemli bir ortak noktaları olmasına hazır bir deniz gibi olduğunu görüyoruz. Sis şiirinde II. rağmen, Türk edebiyatının bu iki usta şairi, çok önemli Abdülhamit dönemi İstanbul’una nefretini ilan ederken ve kimi zaman yaşadığımız çağda bile tartışma götüren de, II. Meşrutiyet’in ilanından bir gün sonra yazdığı bir atışmanın kahramanları olmuşlardır. Evet, ikisi Rücû şiirinde bu olaydan duyduğu mutluluğu anlatırken de Fikret’in dediği gibi, hak belledikleri yolda yalnız de benzer bir duygularına hâkim olamama durumu sezikalsalar dahi ilerlemişlerdir, fakat bu süreçte seçtikleri yoruz. O yüzden, bunu Tevfik Fikret’in bir mizaç özelliği yolların ve uğradıkları durakların ayrı olması onları olarak değerlendirerek, Âkif’in rahatsız olduğu davranışı böylesine şiddetli bir tartışmanın içerisine sürüklemiştir. Zaman zaman pişmanlıkları da barındıran bu tartışma, iki da bir parça anlamlandırabiliyoruz. Bu soğukluğun, ikili arasında bir münakaşaya şairin de hayatından bahsedilirken atlanmaması gereken dönüşmesine sebep olan hadise, Tevfik Fikret tarafı