Aşiyan Dergisi | Page 20

Dosya Aşiyan’dan Bakan Şair: Tevfik Fikret ÖVGÜ KAFADAR Kimseden ümmîdi feyz etmem, dilenmem perr ü bâl; Kendi cevvîm, kendi eflâkimde kendim tâirim, İnhina tavkı esâretten girandır boynuma; Fikri hür, irfânı hür, vicdanı hür bir şâirim.1 Bir şairin biyografisi şiirleridir. Şairleri anlatmak bize düşmez, şairlerin dizeleri hayatlarının hikâyesidir zaten. Tevfik Fikret’in şiirlerinde sadece edebiyata bakışını, üslubunu değil aynı zamanda yaşam tarzını ve düşünsel arka planını buluruz. Tevfik Fikret’i tam da şiirlerinde bulabildiğimiz için, O Aşiyan’la özdeşleşmiştir. 1867 yılında doğan şair, öğrenimini Galatasaray Lisesinde tamamlamıştır. Fransızca ve Fransız edebiyatı ile yakından ilgilenmiştir.1894 yılında Galatasaray Lisesinde Türkçe öğretmeni olurken, 1896 yılında “Servet-i Fünûn” dergisinin yazı işleri müdürlüğüne atanmıştır. “Servet-i Fünûn” dergisinin kapatılmasının ardından “Aşiyan” adını verdiği evinde tabiri caizse inzivaya çekilmiştir. Şimdilerde Boğaziçi Üniversitesi’nin bahçesinde(o yıllarda Robert Kolej) bulunan evine, Aşiyan adını veren Fikret, geleneksel toplumdan adeta sıyrılarak içsel yolculuğunun en sancılı, aynı zamanda edebiyat hayatının en verimli dönemlerini bu evde yaşamıştır. Geleneksel kültür’ün egemen olduğu toplumsal ortamda modernleşmeye çalışan Tevfik Fikret’in, yaşadığı düş kırıklıkları karşısında, kendisini korumaya çalıştığı trajik bir özgürlük barınağı olarak, bugün bile bizleri derinden etkilemektedir.2 Aşiyan’da, başka türlü bir deyişle, Fikret’in tüm yaşamı hüzün, huzursuzluk, kaygı ve ölüm özlemiyle dolu varoluşsal sorgulamalar içinde geçmiştir.3 “…lakin anlamamak, bilmemek azab; İnsan azaba katlanamaz bi-sebep sorar, Elbet sorar bu köhne muammaya bir cevab..” Orhan Pamuk, nasıl ki İstanbul’a hüzün şehridir der, Tevfik Fikret de bu hüzün şehrinin şairlerindendir. Şiirlerindeki huzursuzluğunun, sorgulamalarının, hırçınlığının arkasında bu hüznü ve şairlere özgü melankolik tavrını hissederiz. “Şu tasvir ettiğim hılkat beni HX[