AVRUPA KULTUR YILLIK 2016-2017 AVRUPA KULTUR YILLIK 2016-2017 | Page 98

deki bazı zaaları te�vik etti. Biliyorsunuz insanın sürekli daha fazla, daha fazla, hep daha fazlasını isteme, biriktirme, daha üstün, daha büyük, daha güçlü olma gibi bir iradesi var. Doğayı bencil çıkarlarımız için kullandık. Ve sonunda dünya son yüzyılda ula�tığı bütün geli�kinliğine kar�ın içinde olduğumuz açmaza dü�tü, bloke oldu. Kapitalizmin son yıllarda tam yol duvara gittiği biliniyor. Sistem yeryüzünün hepimizin yurdu olmasını engelliyor. Sorunuzun cevabını net bir biçimde vermek gerekirse, kapitalizm a�ılmı�tır, ula�ılması gereken nokta benim sözcüklerimle, toplumsal demokrasidir.
dü�ünür ve eylem adamı Jean-Paul Sartre �iddete, ��iddeti kesmenin tek aracı �iddettir� ikilemiyle yakla�ırken, �air Guillaume Apollinaire �iddeti enfes bir dizeyle yerine koymasını bilmi�: �Tek kabul edilebilir �iddet umuttur … �
TEK YOL BARIŞÇIL MÜCADELE
- İkinci“ ünya Sava�ı’ nda Nazilere kar�ı silahlı olarak direnmi� bir sava�çıya soruyorum: �ayet sosyal ve ekonomik adaletsizlik veya insanın insan üzerindeki egemenliği her biçimiyle dayanılmaz bir hale gelirse �iddet kullanımı haklılık kazanabilir mi? Yoksa artık günümüzde �iddetsiz, sadece barı�çıl yollardan mı bir mücadele verilebilir? STÉPHANE HESSEL- �iddet anla�ılabilir ama haklılığı savunulamaz bir yoldur. Bir zulüm durumunda, örneğin Filistinlilerin İsrail baskısına kar�ı veya ülkelerini i�gal eden Almanlara kar�ı Fransızların kullandığı �iddet kaçınılmazdır. Zira böyle yaratılmı�ız. Ancak �unu bilmemiz gerekir ki, bu yol asla kalıcı biçimde etkili olamaz. Güçlü zayıfa �iddet uyguladığında eninde sonunda bir tepki doğacaktır. Zayıf güçlüye kar�ı kullanırsa, zaten anında �iddetle tepki görecektir. Dolayısıyla denenmesi gereken yol müzakere, uzla�ma, anlayı�tır. Fakat �a�ırmamamız gereken husus, �iddetin, ne taraftan gelirse gelsin yeniden �iddete yol açacağı gerçeğidir. Ya tümüyle durdurmak zorundayız ya da iki taraf da �iddetin sonuçlarına katlanacaktır.
Anı ve �iir derlemelerimde dü�ünce ve sanatlarına sıkça ba�vurduğum iki yazar aslında �iddet açmazını, çeli�kisini mükemmelen ifade etmi�ler. Büyük
- Siz tam bir �örgüt� adamısınız. Birle�mi� Milletler veya benzeri birtakım hükümetler arası ve / veya üstü uluslararası örgütlerin kapasitesine, gücüne gerçekten inanıyor musunuz? Biraz daha ileri gidecek olursak: Amnesty International, Attac, FI“ H( Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu), Human Rights Watch gibi siyasi iktidarlar ötesi sivil toplum kurulu�ları dünyadaki sosyoekonomik ve politik deği�imlerin aracı olabilir mi? Bu tipte örgütlenmeler her ölçekteki insan topluluklarının geleceğinde belirleyici bir rol oynayabilir mi? STÉPHANE HESSEL- Bizim neslimizin büyük �ansı BM gibi bir örgütün doğu�una tanık olmasıdır. Aslında dünya [ Hessel sürekli �biz� deyimini kullanıyor. UH ] çok uzun zamandır devletlerin bir araya gelip bulu�masını, çatı�maları engellemeyi deneme, müzakere, anla�ma zemini sağlayacak bir örgüt yapılanmasını arzuluyordu. Bu yolda bir dizi a�amadan geçtik. Örneğin 19. yüzyılın ba�ında �Avrupa
86