deki bazı zaaları te�vik etti . Biliyorsunuz insanın sürekli daha fazla , daha fazla , hep daha fazlasını isteme , biriktirme , daha üstün , daha büyük , daha güçlü olma gibi bir iradesi var . Doğayı bencil çıkarlarımız için kullandık . Ve sonunda dünya son yüzyılda ula�tığı bütün geli�kinliğine kar�ın içinde olduğumuz açmaza dü�tü , bloke oldu . Kapitalizmin son yıllarda tam yol duvara gittiği biliniyor . Sistem yeryüzünün hepimizin yurdu olmasını engelliyor . Sorunuzun cevabını net bir biçimde vermek gerekirse , kapitalizm a�ılmı�tır , ula�ılması gereken nokta benim sözcüklerimle , toplumsal demokrasidir .
dü�ünür ve eylem adamı Jean-Paul Sartre �iddete , ��iddeti kesmenin tek aracı �iddettir� ikilemiyle yakla�ırken , �air Guillaume Apollinaire �iddeti enfes bir dizeyle yerine koymasını bilmi� : �Tek kabul edilebilir �iddet umuttur … �
TEK YOL BARIŞÇIL MÜCADELE
- İkinci “ ünya Sava�ı ’ nda Nazilere kar�ı silahlı olarak direnmi� bir sava�çıya soruyorum : �ayet sosyal ve ekonomik adaletsizlik veya insanın insan üzerindeki egemenliği her biçimiyle dayanılmaz bir hale gelirse �iddet kullanımı haklılık kazanabilir mi ? Yoksa artık günümüzde �iddetsiz , sadece barı�çıl yollardan mı bir mücadele verilebilir ? STÉPHANE HESSEL - �iddet anla�ılabilir ama haklılığı savunulamaz bir yoldur . Bir zulüm durumunda , örneğin Filistinlilerin İsrail baskısına kar�ı veya ülkelerini i�gal eden Almanlara kar�ı Fransızların kullandığı �iddet kaçınılmazdır . Zira böyle yaratılmı�ız . Ancak �unu bilmemiz gerekir ki , bu yol asla kalıcı biçimde etkili olamaz . Güçlü zayıfa �iddet uyguladığında eninde sonunda bir tepki doğacaktır . Zayıf güçlüye kar�ı kullanırsa , zaten anında �iddetle tepki görecektir . Dolayısıyla denenmesi gereken yol müzakere , uzla�ma , anlayı�tır . Fakat �a�ırmamamız gereken husus , �iddetin , ne taraftan gelirse gelsin yeniden �iddete yol açacağı gerçeğidir . Ya tümüyle durdurmak zorundayız ya da iki taraf da �iddetin sonuçlarına katlanacaktır .
Anı ve �iir derlemelerimde dü�ünce ve sanatlarına sıkça ba�vurduğum iki yazar aslında �iddet açmazını , çeli�kisini mükemmelen ifade etmi�ler . Büyük
- Siz tam bir �örgüt� adamısınız . Birle�mi� Milletler veya benzeri birtakım hükümetler arası ve / veya üstü uluslararası örgütlerin kapasitesine , gücüne gerçekten inanıyor musunuz ? Biraz daha ileri gidecek olursak : Amnesty International , Attac , FI “ H ( Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu ), Human Rights Watch gibi siyasi iktidarlar ötesi sivil toplum kurulu�ları dünyadaki sosyoekonomik ve politik deği�imlerin aracı olabilir mi ? Bu tipte örgütlenmeler her ölçekteki insan topluluklarının geleceğinde belirleyici bir rol oynayabilir mi ? STÉPHANE HESSEL - Bizim neslimizin büyük �ansı BM gibi bir örgütün doğu�una tanık olmasıdır . Aslında dünya [ Hessel sürekli �biz� deyimini kullanıyor . UH ] çok uzun zamandır devletlerin bir araya gelip bulu�masını , çatı�maları engellemeyi deneme , müzakere , anla�ma zemini sağlayacak bir örgüt yapılanmasını arzuluyordu . Bu yolda bir dizi a�amadan geçtik . Örneğin 19 . yüzyılın ba�ında �Avrupa
86