AVRUPA KULTUR YILLIK 2016-2017 AVRUPA KULTUR YILLIK 2016-2017 | Page 61

Birçok çevrede“ Türk mucizesi” olarak da anılan dönerin Almanya�ya girip yerle�me sürecinde ciddi deği�imlerden geçmesi, sokaklardan üniversite sıralarına kadar tartı�ılan bir konu. Anadolu kaynaklı bu yeni �fast-food�, sadece lisans düzeyindeki derslerde değil doktora programlarında da i�leniyor. Bu arada art arda yayımlanan kitaplarda, yemekten popüler kültüre kadar çok çe�itli alanlarda dönerin Alman toplum ya�amındaki izleri i�leniyor.
Frankfurt Goethe Üniversitesi Etnoloji Enstitüsü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Marin Trenk, bir süre önce yayımladığı �Döner Hawaii – Unser globalisiertes Essen�( Döner Hawaii – Bizim Küreselle�mi� Yemeğimiz) kitabında, ülkedeki yemek kültürüne �döner etkisini� tartı�maya açan yazarlar arasında yer alıyor. Bir popüler kültür incelemesi niteliğindeki bu kitabında Prof. Dr. Trenk, dünyanın çe�itli bölgelerindeki yiyeceklerin ve damak tatlarının birbirine uyum sağladığına ve böylelikle de özel bir küreselle�me ya�andığına dikkat çekiyor. Federal Almanya�nın birkaç on yıl içinde, dı�arıdan gelen etnik grupların yiyeceklerini özemsemi� bir ülkeye dönü�tüğünü savunan Alman bilimadamı, ülkedeki lezzet tercihleri, damak tadı ve yeme alı�kanlıklarının nasıl dönü�tüğünü örneklerken, bu süreçte seyahatların önemli bir payı olduğunu vurguluyor. Güney İtalya kökenli pizza ve makarna çe�itleri gibi Anadolu kökenli dönerin de Almanya�da kısmen farklıla�tığını kaydeden Trenk, tüm dünyadan �etnik restoranların� bugün artık Alman �ehirlerinin gastronomik resmini damgaladığını belirtiyor. Alman yazara göre, klasik Alman mutfağının yerinde zaten on yıllardır yeller esiyor. Ancak bu dev pazara pizza İtalya�daki, döner de Türkiye�deki salığını yitirerek girebiliyor.
Bölgesel kültürler ve yemekleriyle ilgili çalı�malarında Almanya�nın yemek konusunda bir �uygarlık geriliği� ya�adığına i�aret eden Trenk, bu geriliğin yeni eğilimlerle ortadan kaldırılabildiği görü- �ünde. Özellikle İkinci Dünya Sava�ı sonrasında ve refahın yayılmaya ba�ladığı 1950�lerden itibaren Almanya�nın kendi mutfağından ve mirasçısı olduğu lezzet geleneğinden büyük ölçüde yüz çevirdiğini hatırlatan Marin Trenk, �Bugün artık Alman mutfağının iyi bir �öhreti yok� görü�ünü savunuyor.
Frankfurt-Nordend gibi, birçok yemek kültürünün neredeyse yan yana sıralandığı bir semtte ya�adığını belirten Marin Trenk, bu yaygınlığın küreselle�me ile bağlarına dikkat çekiyor. 1945 sonrasında Federal Almanya�ya gelen en önemli iki göçmen grubun Güney İtalya ile Anadolu�dan kaynaklandığını kaydeden Trenk, �Ancak bu grupların mutfağı ne geli�kin Kuzey İtalya �ehirlerinin ne de İstanbul ve Osmanlı İmparatorluğu�nun iddialı yemek sanatıydı. İstisnasız hepsi basit kırsal kesim gıdalarıydı� diye yazıyor. Pizza ile dönerin Almanya�daki paralelliklerine de dikkat çeken Alman etnolog, İtalyan lezzet kökeninin Alman tercihleriyle kombine edilmesinden yeni bir pizza lezzeti doğduğunu, aynı �eyin döner ve kebap kültürü için de söylenebileceğini kaydediyor. Dı�arıdan gelen yiyeceklerin zengin Almanya�da iç talebin damak tadına uydurulduğunu hatırlatan Marin Trenk, �Kimse Almanya�da Güney İtalya veya Anadolu�daki yerel mutfakları aramasın� diye yazıyor. Prof. Tren, pizza gibi dönerin de, bu �uyum sürecinden� geçerek Alman toplumunun temel gıdası halini alabildiğini vurguluyor.
Türklerin Berlin Duvarı yıkıldıktan sonra Doğu Almanya�daki eyaletleri ilk döner büfeleriyle tanı�tırdığını hatırlatan Marin Trenk, dönerin büyük çıkı- �ına rağmen pizza ve makarna çe�itlerinin on yıllardır Almanya�da yemek ve damak tadıyla ilgili yönelimi belirlediği görü�ünde. Frankfurt�ta daha 1960 yılında Bosporus am Main adlı restoranda döner servisi yapıldığına dikkat çeken Prof. Trenk gelinen noktayı ve dönerin rolünü özetlerken, �Artık tatlı Alman hayatını( �La deutsche Vita�) döner kebap olmaksızın dü�ünmek mümkün değil� ifadesini kullanıyor.( FHF)
49

PROF. DR. MARIN TRENK, KİTABINDA ALMANYA ' NIN YEMEK KÜLTÜRÜNE " DÖNER ETKİSİNİ " TARTIŞMAYA AÇIYOR.