AVRUPA KULTUR YILLIK 2016-2017 AVRUPA KULTUR YILLIK 2016-2017 | Page 598

Şubat 2017 | Sayı: 12

TAKSİ SOHBETİ BİLGİ VE DENEYİM
PAYLAŞIMINA ÇEVRİLEBİLİYOR

Minik parmaklarının arasına kalemi alan çocuk, masasına çöküp kendince kağıda bir�eyler karalıyordu. Demek ki, ilerki ya�larda patlayacak birçok hevesin ilk tohumları, çocukların bilinçaltlarının kıvrımlarına ta o günlerden bırakılıyor. Abartmıyorum, Alman eğitiminin ince imbiğinden geçen bütün çocukların anaokulundan ba�layarak kısa zamanda edindiği disipline, bizim gibi el yordamıyla büyütülmü� insanlar yirmili ya�larında dahi ula�amıyor. Küçük sırt çantasında not defteri ta�ımaya ba�ladığında tek rakamlı ya�larındaydı oğlum henüz. İmrenilir bir düzen içindeki sırt çantasını �a�kınlıkla hayran hayran izlerdim.
Bu benimle yapılan ilk söyle�i, heyecanlıyım. Sorunuzun çerçevesinden uzakla�ıp konuyu dağıttım sanırım biraz. Yeniden sorunuza dönüyorum.
YAZI DOĞURAN KENT VE MESLEK
Kapitalizmin özeti diye tanımlayabileceğimiz bir banka ve tecim kenti olan Frankfurt�ta taksi sürücüsü olmak, yazmaya hevesli birisi için gerçekten bulunmaz bir hazine. Çünkü, her gün, her renkten, her dilden on binlerce insanın arı kovanı gibi girip çıktığı bir kent Frankfurt. Dakika ba�ı birkaç uçağın inip kalk-
tığı havalimanı Almanya�nın, uluslararası endüstriyel ve kültürel içerikli devasa bulu�umların gerçekle�tiği fuarı ise dünyanın en büyük fuarı. Bu yüzden kentin kendine özgü, çokkültürlü bir insan dokusu var. Taksici gözüyle baktığımızda �insan dokusu� yerine �mü�teri dokusu� terimini de kullanabiliriz.
Taksime aldığım deği�ik meslekten, deği�ik kültürlerden birçok mü�teri, taksi dı�ında belki de yolumun hiç kesi�meyeceği, yüz yüze gelmemin olanaksız olduğu türden insanlar. Kimi zaman bu insanlarla( traiğe de takılırsanız, görece kısa sayılamayacak) bir zaman dilimini payla�ıyor, onlarla sohbet etme, onları dinleme, gözlemleme olanağı buluyorsunuz.
Tabii, taksi sürücüsü olarak bu ilginç kar�ıla�maların sohbetlerin konusunu belirlemek, sohbet içeriğini ete kemiğe büründürmek biraz da size bağlı. Özellikle Almanya gibi endüstriyel kapitalizmin azgın çarklarıyla yürüyen ülkelerde zaman çok kıymetli. Ve bunun yediden yetmi�e herkes farkında. Zaman yönetme sanatını üniversitelerde ders olarak okumu�, her saniyesinin değerinin farkında olan, elinde birkaç ileti�im aygıtıyla taksiye binen, elleri dizüstü bilgasayarın tu�larında, kulağı telefonda, hep bir yerlere yeti�me baskısı içinde olan mü�te-
36