✤
✤
Aralık 2016 | Sayı: 10
✤
SANAT, SIVIL TOPLUMUN
DINAMOSUDUR BENCE
✤
Her çalı�mam bizlere uzun uzun bir �eyler anlatıyor aslında. Bakı�lara heyecan yüklüyorum, yüreğinizin derinliklerine dalarak ruhuyla bir mıknatıs gibi çekiyor bizleri kendisine. Bir anda, ya�lı bir ninenin avuçlarından ba�layan �a�kınlığı, ya�anan bir insanlık dramına sürüklüyorum insanları. Hem de bunu hiçbir yardımcı malzeme kullanmadan, silgi ve beyaz tonlarına ihtiyaç duyduğum bir kalem kullanmadan yapıyorum. Bazıları gözlerine inanamıyor, �Olacak �ey değil, bu adam deli olmalı� diyenler var. Ben de �Akıllı olsa bunu yapar mı? � diyorum. Karakalemle bugüne kadar hiçbir sanatçının cesaret edemediği, hiçbir yerde görmediğiniz bamba�ka bir resim tekniğini sanat dünyamıza sunuyorum. O yüzden eserlerimde bütün kurallar altüst oluyor. Ya onlardan biri oluyorsunuz ya da onların kar�ısında. Bir anda kendinizi �isimsiz kahramanlar�dan biri sanıyorsunuz.
- Galericilerin, resim alıcılarının ve sıradan sanatseverlerin i�lerinize olan ilgisini nasıl değerlendiriyorsunuz? İlgiden memnun musunuz? Avrupa’ nın sizdeki sanatsal enerjiyi görüp değerlendirdiğini, bunu layıkıyla yaptığını söyleyebilir miyiz?
ALİ ZÜLFİKAR- Sanatın tabii ki farklı a�amaları var. Bunlardan en önemli ve belirgin olanı galeriler ve sanatı sahiplenenlerdir. İlgilenmek farklı bir durum ama, fazla ilgi bazen sizleri bunaltır. Eğer içinde sanat alıcısı yoksa, eserleri herkesin sanat müzesinde izler gibi izlemesi, yani ilginin sadece izlemekte kalması, anla�ılmayabilir. O yüzden sanatçılar, hele de bu i�ten ya�ayanlar olarak kıstas, sanat alıcılarının eserlerinizi sahiplenmesidir. Bugüne kadar 170�in üzerinde sergiye katıldım. Binlerce esere imza attım, eserlerimin yüzde 90�ı sanatseverler tarafından alıcı buldu. Bunun etkili yöntemi, sanat pazarlarını yönlendiren sanat fuarları ve menajerlerdir.
SANATIN YÖNLENDİRİLMESİ
Sanat fuarları, bienaller, toplumun önemli katmanlarını sanata yönlendirmesini sağlarlar, buna önayak olurlar. Sanata belli bir kalite ve ivme kazandırmak için de iyi birer araçtırlar. Fuarlar, sanat alanında bir sirkülasyon sağlıyor, her yıl yüz binlerce sanat izleyicisine hitap ediyor. Fuarlar, bienaller, Türkiye�nin ve dünyanın sanat birikimini izleme imkanı yaratırken, galerilere ve sanatçılara yeni ili�ki ağları da sunmaktadır. Ayrıca, sanat izleyicisini de nicelik ve nitelik olarak geli�tiriyorlar. Gözlemleriniz ve kalite dağarcığınız daha bir geli�iyor. Benim sanatım, i�te bütün bunların sonucudur.
Örneğin, sanatseverler gazetelerin sanat sayfalarını dikkatle izleyip gündemi yakından takip etmektedirler. Sanat, giderek ya�amsal bir olgu haline gelirse, toplumsal, bölgesel ve kentsel katmanlardaki e�itsizlikler her geçen gün biraz daha küçülür. Orijinal sanat eserlerini görmek ve onlarla diyalog kurmak, sergileri gezmek, müze ve galerileri ziyaret etmek, izleyici için bir hak olarak algılanmalıdır. Bu tür projeler desteklenerek, fuarlarda yakalanan bu ivme daha da ileriye ta�ınmalıdır. Sanat, sivil toplumun dinamosudur bence. Sanatı yeterince sahiplenip desteklemediğimizde, bu alan iktidarın yoz kültürüyle pompalanır ve hiç kimse ya�anan dejenerasyonun ve yabancıla�manın önüne geçemez. O yüzden hep beraber, sanatı evlerimize ta�ıyarak sahiplenmeli, onu ya�amımızın vazgeçilmez bir parçası haline getirmeliyiz.
38