AVRUPA KULTUR YILLIK 2016-2017 AVRUPA KULTUR YILLIK 2016-2017 | Page 503

Aralık 2016 | Sayı: 10 i�i benim tarzımla yaparsanız, belki kimse evine �dekor� olarak sizin eserlerinizi koyamayacak, ama insanlık tarihine hatırı sayılır bir miras bırakmı� olacaksınız. Ben i�te bu bilinçle hareket ettim. Belki bundan, emeğimi çalan sanat akademileri de ders alacaktır. Benim bu tarzdaki çalı�malarım bir isyanın sonucudur. Yeni nesillerin daha özgün yeti�ebilmesi içindir.
- İlk bakı�ta çok yalın görünen, ama son derece derinlikli bir teknikle çok karma�ık bir konuyu, insan yüzlerini i�liyorsunuz? Resminiz, insan denilen uçurumu ve karma�ayı, hatta karga�ayı özgün tekniğinizle yeniden yaratıyor. Size bir �yalınla�tırıcı�( sadele�tirici ve derinliği yeniden kurucu) diyebilir miyiz? Böyle bir tanıma nerede itiraz edebilirsiniz?
ALİ ZÜLFİKAR- �u andaki çalı�malarımda, sizin tanımlamalarınıza itiraz edecek sadece bir nokta olabilir. �Derinliği yeniden kurmak� yerine �derinle�meyi yeniden yorumlamak� dersek, daha yerine oturabilen bir anlam çıkar. Bundan önceki serüvenlerimde farklı teknikler geli�tirmi�tim. 2000 yılından sonraki çalı�malarımda �kök boyalarını� sanatıma ta�ımı�, farklı bir tekniği sanat piyasasına sunmu�tum. O zamanlar renkli bir mitolojik dünyanın yüzlerimize vuran yansımalarını, toprağın ve ağaçların doğal parçalanmalarını ve yarılmalarını i�leyen çalı�malarımla sanat dünyamızda yer almı�tım. Portre çalı�malarım daha önceleri renkli ve alabildiğine dokusal zeminler üzerineydi.
TUVAL ÜZERİNE KURŞUNKALEM
2013 yılının sonlarından itibaren �tuval üzerine kur�unkalem tekniği�ne ba�ladım. Bu süreden sonra artık sadece sanatım için iddialı bir çıkı� pe�indeydim. Özgün bir sanatçının, sanatın sadeliği ve derinliğiyle, kendi kompozisyonlarında hiçbir kaygı ve çeli�kiye yer vermeden estetik bir derinlik yakalamak istiyordum. Kendi sanatımın farkını ve evrildiğim ki�iliğimi geli�tirerek, ya�adığım tüm duyguları sansürsüz ve yalın ele almalıydım. Ve portrelerimle igüratif modern sanat tarihinde bir çıkı� yaratmak arzusundaydım. Sanat tarihimizde bir ilk olan tuval üzerine kur- �unkalem tekniğini tablolarımda i�ledim. Seçtiğim insan karakterlerindeki sadelik ve yüzlerindeki tarihsel dokuların derinlikleri, bizlere bu bulguları sunar. İnsanın ya�am evreleri ve mimiklerindeki ifadelerin, gözbebeklerine vermeye çalı�tığım ı�ığı sönmeyen duyguların, kendi ya�adığı korkuları ve kaygılarıyla portrelerime derin bir ruh kattığını görüyorum.
- Portre ısrarınız, sanatınıza ve topluma, insana, dünyaya bakı�ınıza ne gibi olanaklar ta�ıdı? Çalı�tığınız yüzler üzerinden bir yanıyla da insanın, Anadolu kültürlerinin, Türk ve Kürt halklarının iç içe tarihini, dı� dünyanın onları algılama biçimlerini de hedef aldığınız anla�ılıyor. Farklı ve alternatif bir tarih yazıyorsunuz aslında sanatınızla.” n azından bize kalan tarihleri resimlerinizle düzeltmeye çalı�tığınız izlenimi yaygın. Böyle bir saptamaya ve tanım arayı�ına ne dersiniz?
ALİ ZÜLFİKAR- Bu sorunuz çok iddialı, ben insanlarımızın birbirini anlaması gerektiğinin altını çizmek istiyorum. Böyle olması gerektiğine inandığım için... Bir bakıma her portrem bir okyanus gibi derin bu coğrafyamızın izlerini ta�ıyor. Bir bakıyorsunuz, biri Süryani, bir bakıyorsunuz biri Zerdü�t, kimisi Türk, kimisi Çerkez, kimisi be� bin yılımızın goncası, ağıtları yüreğimizi dağlayan Kürt kadınları, bunca yıllık hasretlerimizin goncaları... Mezopotamya ve günümüz tarihinin tüm evrelerini ya�amı� insanların dünyasına dalıyorum. İçimizden biri olan insanların tüm zamanlarını i�leyerek.

IÇIMIZDEN BIRI OLAN INSANLARIN TÜM ZAMANLARINI IŞLEYEREK...

37