AVRUPA KULTUR YILLIK 2016-2017 AVRUPA KULTUR YILLIK 2016-2017 | Page 438

✤ bağların, dostlukların kıskançlıklarla, nefretle parçalanmasını göstermek... Bunlar da anlattığım öykülerdeki bazı igürlerin ya�adığı kötü tecrübelerdir. Hata yapmanın insani bir �ey olduğu, hepimizin yanılabileceği, bu öykülerin bir parçası. Sonra tekrar öykülerdeki kahramanlarım için çözüm açılımları bulmaya çalı- �ıyorum. Birlikte durmanın ve beraberliğin kuvveti, bizi kederden ve yalıtılmı�lıktan çekip alan, olumlu yollardır, ben de onu gösterme çabasındayım. En yakınındakini sevmek, egoist ihtiyaçların geriye atılması, bir suçu üstlenmi� olan kimseyi afetmeyi ya�amak, bunlar büyük tecrübe süreçleridir. Bu öykülerin kahramanları bu deneyimi ya�arlar ve tabii onlarla birlikte de izleyiciler...

BİRLİKTE DURMAK, BİZİ KEDERDEN
VE YALITILMIŞLIKTAN ÇEKİP ALIR

✤ bağların, dostlukların kıskançlıklarla, nefretle parçalanmasını göstermek... Bunlar da anlattığım öykülerdeki bazı igürlerin ya�adığı kötü tecrübelerdir. Hata yapmanın insani bir �ey olduğu, hepimizin yanılabileceği, bu öykülerin bir parçası. Sonra tekrar öykülerdeki kahramanlarım için çözüm açılımları bulmaya çalı- �ıyorum. Birlikte durmanın ve beraberliğin kuvveti, bizi kederden ve yalıtılmı�lıktan çekip alan, olumlu yollardır, ben de onu gösterme çabasındayım. En yakınındakini sevmek, egoist ihtiyaçların geriye atılması, bir suçu üstlenmi� olan kimseyi afetmeyi ya�amak, bunlar büyük tecrübe süreçleridir. Bu öykülerin kahramanları bu deneyimi ya�arlar ve tabii onlarla birlikte de izleyiciler...

Genç izleyicilerin arkada�larıyla kahramanın nasıl davrandığını ve �unu veya bunu çok daha ba�ka türlü çözüp çözmeyeceklerini konu�ması, beni çok mutlu ediyor. Çünkü toplumumuzda eksik olan �ey, tam da bu diyalogdur. Sadece birbirleriyle konu�arak, bir dü�ünce alı�veri�i içinde büyüyebilir insanlar. Özellikle çocuklar bunu yapabilecek bir açıklığa ve meraka sahipler. Ben, tam da bu nedenle onlar için öyküler yazıp, geli�tirmeyi seviyorum.
- Siz sinema öğrenimi gördünüz. Alman sinemasında ise son yıllarda adeta bir �Türk kalkınma yardımı�nın izlerini görüyoruz. Bu damga, kabareden resme, futboldan edebiyat ve müziğe kadar birçok alanda var. Ama sinemada çok belirgin... Gerçekten Alman sinemasında bir Türk damgasından söz edilebilir mi? Türkiye kökenli sinemacıların bu sanata ve insana bakışları �biyolojik Almanlara� göre nerelerde farklı?
8