✤
✤
anlatılana göre yeni bir anlam kazanıyor.
Silvina Der Meguerditchian, �Crochet for Memory� video çalı�masında tarihin içinden unutulmak üzere olan fotoğraları çıkarıp, onları bugün ve burada birbirlerine dantelle birle�tiriyor. Sanatçı atölyesine davet ettiği arkada�ları ve kom- �uları ile geçmi�in içinden gelen bu anıları yeniden dillendiriyor. Birbirinden çok farklı ķültürlere sahip, birbirleriyle o gün tanı�an insanların ortak bir niyet ile kolektif olarak gerçekle�tirdikleri bir eylem. Geçmi�in anılarını yeniden hatırlamak, onları birbirine i�lemek ve yeni bir anı yaratmak.
Funda Özgünaydın �Displacement of a cultural self portrait III� çalı�masında R. W. Fassbinder�in 1969 yapımı �Katzelmacher� ilminden aldığı bir dakika on sekiz saniyelik sahneye kendisini montajlıyor. Oldukça durgun geçen sahnede, sanatçı kendini ait olmadığı bu mekâna yerle�tirerek, karakterler arasındaki absürt diyaloğa tanık oluyor. Aslında ait olmadığını dü�ündüğümüz bu yere tam oturuyor Özgünaydın. Almanya doğumlu, Türkiye kökenli ve İngiltere eğitimli, hibrit kültürü ile bu sahnenin bir parçası.( �Katzelmacher� zaten Almanya�ya çalı�mak için gelmi� yabancı kökenli, özellikle de Akdeniz ülkelerinden gelenler için kullanılan bir küfür.) Yönetmenin sabit kamerasının kar�ısında, bir o kadar durağan geçen anlamsız diyalogdan çıkan sonuç, sahnedeki grubun içinde yabancıların pek de sevilmediği. Bu dı�lanma ya da nefrete rağmen sanatçı tüm yabancılığıyla kendini gruba dahil etmi� durumda. O da bu sahnenin bir parçası.
Kınay Olcaytu, kolajları ile günümüzde dahi kar�ıla�tığımız oryantalist kafalara kendi oksidentalist yakla�ımıyla kar- �ılık veriyor. Sanatçı kendi Doğululuğu ile Batılının doğuya bakı�ını ona geri sunuyor. Zied Hadhri, topladığı eski vesikalık fotoğraları gittiği ülkelere yanında ta�ıyıp, her birini bulunduğu ortamda yeniden biçimlendirerek, onlara yeni kimlikler kazandırıyor. Yüzleri kahve, �arap, toprak ya da ba�ka gündelik nesnelerle kolajlanan bu insanları tanımak imkansız. Gene de her biri hem kendi oldukları kimliklerini hem de sanatçının müdahalesi ile olu�an kimliklerini üzerinde ta�ıyor. Tıpkı sürgüne gitmi� insanlar gibi, hem oldukları benlikleri, hem de kendi istemleri dı�ında yapılan müdahaleler ile kazandırılmı� kimlikleriyle birlikte varlıklarını sürdürüyorlar.
Sanatın da kendine ait bir dili var, sanatçı ise kendi dilini bu dile çevirebilen ki�i.
Ki�i kendini tercüme ederken, cümleleri hislerini ne kadar ifade edebilir. Hadhri�nin �Interpretation of exile� videosundan bir cümle: �Sanatın ileti�imsel bir i�levi yok, sanat bula�ıcı... � z
SERGİ KÜNYESİ
✤
“ Self Translation” sergisi, 23 – 24 Eylül tarihlerinde, GlogauAIR’ ın açık atölye etkinliğiyle eş zamanlı olarak izleyiciye sunuldu Sergiye katılan sanatçılar: Mehtap Baydu, Canan Çengel, Zied Hadhri, Silvina Der Meguerditchian, Kınay Olcaytu, Funda Özgünaydın, Aykan Safoğlu Serginin kuratörü: Özlem Çengel-Götzelt
SANATÇI, KENDI DILINI SANATIN DILINE ÇEVIREBILEN KIŞIDIR..
✤
21