ÖNSÖZ’ den
ÖNSÖZ’ den
Bu kitabın konusunun dönem olarak sınırı, Orta Çağ�ın sonudur.” sas olarak da Osmanlı devletinin kurulu�una kadardır. Osmanlılardan ba�layan ve �Orta“ oğu-’ vrupa�, �İslamlık-Hıristiyanlık� ili�kileri yeni bir sayfadır ve o zamanki tarihsel seyre göre farklı özelliklerdedir. Hele hele’ vrupa�nın yükseli�i tamamen ayrı bir hikâyedir. Bu yükseli� rollerin deği�imine yol açmı�tır. Hıristiyanlığın kitleler üzerinde olumsuz etkilerine kar�ı ortaya çıkan tepkiler yanında,’ vrupa�nın her yanında hükümdarlar Papalığın ve din adamlarının ağırlığını yok edici tutumlar göstermi�ler, Kilisenin kaygılarına aldırmayarak bilime ve dindı�ı sanata destek vermi�lerdir. Hümanizma ve’ ydınlanmayı da dahil ettiğimizde’ vrupa�da geli�me ve �’ vrupa�da tarihin ilerlemesi, Hıristiyanlığa kar�ı yürütülen mücadeleler sayesinde gerçekle��mi�ti. Bunun ya�andığı süreçte ve sonrasında ise“ oğu�da atılımlar sona ermi�, durgunluk ya�anmaya ba�lamı�tır.
Bu dönemin sonrasında“ oğu,’ vrupalılar arasında önce, merak, amatör ilgi alanı ve aydınlanma olarak önem kazanmı�tı.“ oğu, Orta Çağ’ vrupalıları için zaten her zaman önemliydi, varılması istenilen bir yerdi. İstanbul�un fethi sonrasında ke�ilerin ba�laması,“ oğu�yu ula�ılabilecek ve ula�ılabilen bir hedef olarak öne çıkarınca sömürgeciliğin yolu açıldı.“ oğu�ya giden yollar sömürgelere giden yollar oldu.“ oğu e�ittir sömürgelerdi artık. Sömürgecilerinse �“ oğu meraklıları�na ihtiyacı vardı. Hevesler, maceralar ve öğrenme tutkuları mesleğe dönü�tü, dönü�türüldü. Sonraları �oryantalistler� denecek olacak bu meraklılar grubu, sömürgeciler tarafından istihdam edilmeye ba�landı.“ oğu�ya giden ve yeni kıtalara açılan her gemide, yalnız sava�çılar ve dinadamları değil, aynı zamanda bilgi toplaması ve bilgilenmesi istenen bu �meraklı� insanlar da vardı. Bunların arasındaki bazı meraklılar bir zaman daha geçince görevliye dönü�ecek, meraklar bilimsel bir düzeye çıkacaktı.“ oğu meraklılarının çalı�maları,’ vrupalı devletlerin te�viki ve himayesinde bilim haline gelmi�ti, artık bir oryantalizm vardı. Bu oryantalizm, emperyalizm döneminde Batı�nın kültürel alandaki ideolojik, sanatsal, bilimsel cephesi olacaktı.
ORYANTALİZM VE OSMANLI
’ slında �oryantalizm i�i� yeni değildi. Büyük İskender bu i�in öncüsüydü.“ oğu seferine çıkmadan önce,“ oğulu ve“ oğu�dan gelen insanlardan bilgi edinmek için onları toplatmı�, ama bununla yetinmemi�, yüzlerce bilimciyi ve meraklıyı seferden birkaç yıl önce“ oğu�ya göndermi�, bilgi toplayıp gelmelerini istemi�ti. İlk �oryantalistler� onlardı. Batı�nın �Orient�e merakına kar�ılık“ oğu toplumlarında ve devletlerinde, Oryantalizmin simetrik e�i ve kar�ılığı olabilecek bir merak ve disiplin yoktu.“ oğaldı, kendilerinin batısının bir önemi yoktu ki onlarda bununla ilgili bir merak ve ilgi olsun. Kendine yeterli( otar�ik) ve belirleyici durumda olan toplumlarda dı�arıya ve ötekine kar�ı bir öğrenme hevesi ortaya çıkmıyordu. Çin, Orta’ sya�nın ötesini, Hindistan, dağların ardını, Kuzey’ frika uygarlıkları, Güney’ frika�yı, Roma, İskandinavya�yı merak etmiyordu, etmezdi.
Büyük İskender�in’ vrupa�ya, Moğolların ve Hz. Muhammed�in’ vrupa�nın kuzeyine ilgi duymadıkları biliniyor.
Gelelim, oryantalizmin esas konusu olan İslam devletlerine ve Osmanlı�ya.’ vrupa�da merak edilen İslam dünyasında ve Osmanlı�da, kendisinin batısı konusu ilgi alanına fazla girmemi�ti.“ oğulular ve bizler için’ vrupa�yı merak etmek uzun bir süre hiç söz konusu olmadı. Binlerce yıllık tarihi olan �elçilikler� kendisinin batısı için uzun bir dönem boyunca İslam dünyasının hiç aklına gelmedi. Osmanlı�da’ vrupa ülkeleri için elçilikler kurulduğunda, görevliler resmi i�lerin ve merkezden para istemenin dı�ında bir �ey yapmıyorlardı. �Oksidentalizm� diye bir alan veya disiplin olu�madı.
Ortaya çıktıkları zaman üç din birbirlerinden etkilenmi�ler, birbirlerine göre konumlanmı�lar ve birbirleriyle mücadele içinde olmu�lardır. Hıristiyanlık ve Müslümanlık, özellikle ilk dönemlerinde Musevilikten katılımlarla büyümü�lerdir. Tersi, yani bu iki dinden Museviliğe yönelik bir akı� hiçbir zaman olmamı�tır. İslam ülkelerinde Müslüman olarak din deği�tirenler muhtedi olarak adlandırılmı�lardır. İrtida ise İslam�dan çıkı�tır, bunlara mürtediyyin( İslam�dan
6