✤ hayatım deği�ti ve bugüne kadar sürüp giden müzik anlayı�ımın temelleri atıldı.
✤
Foto: Rolf Schoellkopf
✤ hayatım deği�ti ve bugüne kadar sürüp giden müzik anlayı�ımın temelleri atıldı.
CUNTADAN ÇAĞDAŞLIĞA
– Nasıl buldunuz bu dedeyi, nasıl saz çalıyordu?
ZÜLFÜ LİVANELİ- Babam beni mahkeme ba�kâtibinin oğluyla gönderdi. Bir kulübeye geldik. İçeride böyle uzun sakallı ya�lı dervi� gibi bir adam. Ve bu adam saz çalıyordu, fakat o zamana kadar hiç duymadığım bir biçimde, bamba�ka bir �ekilde çalıyordu. Sazı eskiden Orta Asya�dan geldiği gibi en eski biçimde çalıyordu. Tabii benim o zamanlar bunlardan haberim yok, sonradan öğreniyorum. Böyle radyolarda falan dinlediğimizle hiç alakası yok.
– İlk defa 12 Mart sonrası Avrupa’ ya çıkmak zorunda kalmı�tınız, ağırlıklı olarak müzik çalı�malarınız da sanıyorum o dönemde ba�ladı...
ZÜLFÜ LİVANELİ- Evet. Daha önce amatör olarak müzikle uğra�ıyordum, kendimi yeti�tirdiğim alan daha çok edebiyattı ama yurtdı�ında, 12 Mart cuntasının zulmünü anlatan türkülerimi yayınladım. O albüm, direni�in sesi haline geldi ve beni müziğe doğru çekti.
– Yanılmıyorsam, o dönemde İsveç’ te batılı müzisyenlerin yanı sıra Türkiye’ den halk �airleriyle de yakın temastaydınız, değil mi?
ZÜLFÜ LİVANELİ- Evet. Çocukluğumdan bu yana halk müziği ile ili�kim hiç kesilmedi. Bestelerimin ve �iirlerimin kaynağında, Anadolu�nun uzun ve köklü geleneğinin etkileri vardır. Bu ses sistemi üzerine yaptım bestelerimi. Â�ık Nesimi, Â�ık Daimi, Â�ık İhsani, Kul Ahmet, Ne�et Erta�, Hacı Ta�an, Hüseyin Çırakman gibi pek çok dostla hayatı payla�tık, saz çaldık, söyledik.
Yurtdı�ında da uluslararası deneyimler edinme olanağı buldum. Theodorakis�le,
O ZAMANLAR ŞEHİRLERDE SAZ ÇALMAK, HALK MÜZİĞİ, HALK KÜLTÜRÜ KÜÇÜK GÖRÜLÜRDÜ
✤
21