verebiliyor. Fakat sınırlarına dikkat çekmemek haksızlık olur: Türkiye�de solun daha Mart 1980�de, yani 12 Eylül�ün( dolayısıyla Turgut Özal-Kemal Dervi�-Recep Tayyip Erdoğan çizgisinin de) programını olu�turan 24 Ocak Kararları�nın yayımının neredeyse ertesi günü her �eyi fark ettiğini ve örneğin sonraları profesörlüğe yükselecek olan bir iktisatçı bilimadamının, Ergun Türkcan, büyük bir makaleyle hemen �Türkiye�nin üretimden vazgeçtiği� saptamasında bulunduğunu, bu özette elbette göremiyoruz. O kadar da olup bitenin farkında değil Becker. Dolayısıyla Türkiye�nin sanayile�meyi bırakıp bir ticaret ülkesine dönü�tüğünü, sadece AKP yıllarından okumak onu rahatsız etmiyor.
ÖZET YARARLI DA...
Fakat Joachim Becker, 1980�den 1988�e reel ücretlerin yüzde 40 gerilediğine i�aret ederken, bir ihracat seferberliğinin kaçınılmazla�tığını da vurgulamı� oluyor. Ülke ekonomisinin inansalla�tırılmasıyla toplumun dinselle�tirilmesi, İslamcılığın temel siyaset halini alması arasındaki paralellik, okura bırakılmı� bir çıkarım olarak görülebilir. Yine de Joachim Becker�in Türkiye için gerçekten yararlı ve doğru bir �iktisadi özet� vermeyi ba�ardığına dikkat çekmek gerekir.
Türkiye kitaplarının hızla artacağı anla- �ılıyor. Acı olan, Türkiye gerçekliğine tarihselliği içinde sahip çıkan, ama ana akım medya ve siyasetten uzak tutulan görü�lerin, Ataç ve Fanizadeh gibi genç ku�ak �Batılı� ara�tırmacılarca dikkate alınmadığını görmektir. Bu kitapta da, gerçekleri tüm cepheleriyle ve iç dola�ımlarıyla / dolayımlarıyla bulmakta güçlük çekiyoruz. Bir kar�ıla�tırma da yapamıyoruz. Neoliberal bir Türkiye tablosunu tartı�maya açan yazarlar, bu çıkı�a ba�ından beri kar�ı çıkan gerçekten bilimsel odakları, o odaklar belki Türkiye�yi anomali olarak görmeyi reddettiği için, önemsemiyorlar. O zaman da böyle bir kitapta Korkut Boratav, Güngör Uras, Yalçın Küçük, Ergun Türkcan, Nazif Ekzen, Oğuz Oyan, İlber Ortaylı gibi �ya�lı ku�ağa� değil yalnızca, �Türkiye önemlidir ve tarihsel bir haklılığın ürünüdür� diyen ilerici genç ku�ak biliminsanlarına da rastlamamak �a�ırtıcı olmuyor. Viyana�nın tercihi böyle demek ki... Ama her kitap, neyi savunursa savunsun iyidir. Ele�tirmeyi ve doğruya ula�mayı kolayla�tırır. Sonuçta biraz utangaç �Yetmez ama evet� kö�esinin entelektüel sahneye egemen olduğunu ve Batı�da özellikle hüsnükabul gördüğünü bu kitap ve yazar seçimi de gösteriyor. Kitap, hangi çizgide olursa olsun, kitaptır ve yanlı�lanabileceği için de yararlıdır. Okunmalıdır.( FHF) z avrupa
KÜNYE | Impressum
YAYINCI | Verleger: Ali Yıldırım AYPA Haber Ajansı AYPA Presseagentur D-13585 Berlin Luther Platz 4................................................. Sorumlu Yönetmen( V. i. S. d. P.): Osman Çutsay................................................. Sanat Yönetmeni Artdirector: Ömer Yaprakkıran................................................. Yazışma Adresi: info @ avrupa-kultur. eu
46