Feridun Zaimoğlu�un bu kitabını yazmaya iten duygu bir sürgün veya bir kaçı� hikâyesi değil aslında … Onun çıkı� noktası, kendi anlatımıyla, bir vatan bulma hikâyesi …
Feridun�un ailesi de benimki gibi bir göçmen ailesi … Benim ailemin her iki tarafı Kırım�dan Bursa�ya, oradan da Almanya�ya göç etmi�. Feridun Zaimoğlu�nun baba tarafı Bulgaristan�dan, anne tarafı ise Kafkaslardan Anadolu�ya göç etmi�. İ�te romandaki bir vatan bulma hikâyesi bu … Bunu bir çocuğun gözünden anlatma ikri doğuyor. Alman bir çocuğun gözünden ya�amının ilk 12-14 yılı... Aynı zamanda farklı bir İstanbul fotoğrafı çıkıyor ortaya romanda …
Feridun, roman ile ilgili dü�üncelerini �öyle anlatıyor: �Kimsesizlik duygusunu da ön plana çıkarmak istedim. Romanın kahramanı çocuk Wolf, annesiz büyüyor. Çünkü anne doğum sırasında ölüyor. Bu babayı da etkiliyor. Çünkü bunun suçlusu olarak bir yerde Wolf�u görüyor. Romanı yazarken babamın bana anlattıklarını ve kendi ya�amımı da çok dü�ündüm. Yazarken kendimi anlatıcı konumunda bir aracı gibi hissettim. Kitap tamamlandığında kendimi Wolf�un dünyasında sürgüne uğramı� gibi hissediyordum. �
Arkada�lığımız uzun yıllara dayanan Feridun�u anlatmak bana göre hiç de öyle kolay değil. Onu anlatabilmek için onun dünyasını tanımak gerek. Feridun ile bir süre önce Frankfurt�ta Romanfabrik adlı Kültürevi�nde bulu�tuk. �Yedikule� romanı için okuma ak�amına gelmi�ti. Okumadan sonra Romanfabrik�in yöneticisi Dr. Michael Hohmann da bize katıldı. Feridun, her zamanki gibiydi … Cebinden sarkan iri zincir, her iki elinin parmaklarında ağır gümü� yüzüklerle ilk kez görenler için belki de yazardan çok, modern bir rapçi gibi görünüyordu. Gece boyunca Alman edebiyatından, dünya haline kadar aktüel pek çok �eyi konu�tuk. Göçü konu�tuk. Almanya�daki Türkleri konu�tuk. Avrupa�ya, daha doğrusu Almanya�ya gelen sığınmacıları konu�tuk. Hazırlıkları yaptığı yeni romanını da konu�tu. İzin almadığım için burada yazamadığım yeni romanı eminim ki daha öncekiler gibi Almanya�yı sarsacak. Sadece �unu yazabilirim: Yeni romanıyla daha önce hiç denemediği yepyeni bir alana adım atıyor.
“ TEMSİLCİ DEĞİLİM”
Feridun Zaimoğlu, bir hareketin veya bir grubun yazarı değil … Zaten bunu kendisi de ifade ediyor. �Ben hiçbir zaman kendimi bir hareketin temsilcisi veya yazarı gibi görmedim. Türklerin veya Türk kökenlilerin de temsilcisi değilim. Almanya�da ya�ayan Türkler heterojen bir topluluk. Türklerden veya Türk kökenlilerden, onların duyarlılıklarını ifade ettiğimi söyleyenler oluyor, ki bu beni çok mutlu ediyor. Kamusal tartı�malara sadece, politikacı veya bir entel edasıyla değil, zayıların ve güçsüzlerin a�ağılan-
KİTAPLARI
• Kanak Sprak, 1995
• Abschaum-“ ie wahre Geschichte von” rtan Ongun, 1997
• Koppstof, 1999
• Liebesmale, scharlachrot, 2000
• Kopf und Kragen, 2001
• German Amok, Roman, 2002
• Leinwand, Roman, 2003
• Othello, Neuübersetzung, 2003
•“ rei Versuche über die Liebe, Theaterstücke, 2003
• Zwölf Gramm Glück,” rzählungen, 2004
• Leyla, Roman, 2006
• Rom intensiv,” rzählungen, 2007
• Von der Kunst der geringen Abweichung, 2007
• Liebesbrand, Roman, 2008
• Ferne Nähe, Tübinger Poetik-“ ozentur, 2008
• Hinterland, Roman, 2009
• Russ, Roman, 2011
•“ er Mietmaler: eine Liebesgeschichte, 2013
• Isabel, Roman, 2014
• Siebentürmeviertel, Roman, 2015
5