AVRUPA KULTUR YILLIK 2016-2017 AVRUPA KULTUR YILLIK 2016-2017 | Page 146

✤ sermesi. Türk i�çisi olarak Almanya�ya çalı�maya gelen ve kendi tekstil fabrikasını kurarak geçinen bir ailenin çocuğu olan Cara, sürekli televizyon seyreden ve kitap okuma alı�kanlığı bulunmayan ailesini de anlatıyor. �Her ne kadar� ve �buna rağmen� kelimeleri, ya�adığı ve sava�tığı zıtlıkları en iyi �ekilde canlandıran kelimeler olsa gerek. Bu zıtlıklarla sava�arak, sonunda opera ses sanatçısı olmayı ba�arıyor Cara. Her ne kadar Beyrut ve Bayreuth �ehirlerinin isimlerini karı�tıran bir babası olsa da, Selçuk Cara bir kahramanlık hikâyesinin ba�rolünü oynuyor bizlere. Zaten kahramanlık öyküleri, genelde içinde bulunulan duruma bir ba�kaldırı ile beraber yazılmaz mı?

HER NE KADAR
HOCASI BİR TÜRK OLARAK KENDİSİNİN MOZART ' IN SANATINI ANLAYAMAYACAĞINI
İDDİA ETSE DE...

✤ sermesi. Türk i�çisi olarak Almanya�ya çalı�maya gelen ve kendi tekstil fabrikasını kurarak geçinen bir ailenin çocuğu olan Cara, sürekli televizyon seyreden ve kitap okuma alı�kanlığı bulunmayan ailesini de anlatıyor. �Her ne kadar� ve �buna rağmen� kelimeleri, ya�adığı ve sava�tığı zıtlıkları en iyi �ekilde canlandıran kelimeler olsa gerek. Bu zıtlıklarla sava�arak, sonunda opera ses sanatçısı olmayı ba�arıyor Cara. Her ne kadar Beyrut ve Bayreuth �ehirlerinin isimlerini karı�tıran bir babası olsa da, Selçuk Cara bir kahramanlık hikâyesinin ba�rolünü oynuyor bizlere. Zaten kahramanlık öyküleri, genelde içinde bulunulan duruma bir ba�kaldırı ile beraber yazılmaz mı?

MOZART, TÜRK VE AKIL
Onbirinci sınıfa geldiğinde müzik dersinde, sınıfta Wolfgang Amadeus Mozart konusu i�leniyor ve Cara�nın canı derste inanılmaz ölçüde sıkılıyor. İlerleyen haftaların sınıfta i�lenecek konusu da �Mozart�ın eserleri. � Müzik öğretmeninden Mozart�ı anlayamayacağını, çünkü Mozart�ın kendi kültüründen yeti�memi� bir sanatçı olduğunu duyan Cara, i�te tam olarak o esnada, opera sanatçısı olmaya karar verdiğini anlatıyor kitabında, üstelik o zamana dek bir kez olsun dahi bir opera dahi izlememi� olmasına rağmen. Her ne kadar hocası, bir Türk olarak kendisinin Mozart�ın sanatını anlayamayacağını sınıfta iddia etmi� olsa da, o an sınıfı terk eden Cara, sınıfa tekrar geri döndüğünde, müzik okuyacağını ve opera sanatçısı olacağını yüksek sesle aktarıyor. Aradan dört sene geçtikten sonra, piyano hocasının evinde misairlere Bach�tan çe�itli parçalar çalan Cara�yı hocası misairlere �u kelimelerle tanıtıyor: �Kendisi bir Türk, ama buna rağmen akıllı. �
Müzik yüksek okulunun sınavlarına hazırlanan Cara, giri� sınavında ilginç bir sahneyle kar�ıla�ıyor. Cara�nın sınıfa girdiğini farkına varmayan sınav komisyonundaki hocalardan birisi, sırada Cara�nın olduğunu okuyunca, komitedeki arkada�larına, sıradaki ki�inin Türk olduğunu ve
kendisinin Almanca bilip bilmediğini sorgulamaya ba�lıyor. Aynı zamanda liseyi bitirmi� olup olmadığı endi�esini de alaycı bir dille komite üyeleriyle payla�ıyor. Diğer komite üyeleri de, meslekta�larının bu esprisine gülmeye ba�lıyor. Cara�nın sınıfta durmakta olduğunu komite üyeleri fark etmiyor. Kar�ılarında bir anda Selçuk Cara�yı gören komite üyeleri, sınavın daha ba�lamadan kötü bir ba�langıç yapıldığını ve Cara�nın o esnada sınıfta bulunmasını saygısızlık olarak kar�ılayarak, aslında Türklere kar�ı ne kadar önyargılı olduklarını okuyuculara aktarıyor. Fakat sonuçta, sınavı geçmeyi ba�arıyor.
Sınavda ya�adığı dü�manca tutumun pe�ini bırakmıyor Cara. Okula kabul edilmesinin ardından, profesör heyetine bir mektup yazıyor. Mektubundaki ana amacı, heyete bu konuyla ilgili tepkisini göstermek ve kamu sektöründe çalı�an otoriteleri, yanlı� davranı�larıyla yüzle�tirmek. Be� sayfalık �ikayet yazısının ardından, komitedeki tüm profesörlerin imzasını ta�ıyan bir özür mektup alan Cara, ki�isel olarak kendilerinden bir özür duyamamı� olmasını haklı olarak ele�tiriyor.
36