AutoVision Ocak- Subat 2014 | Page 89

İşin gerçeğini söylemek gerekirse pistteki ilk turlarımızda RS büyük bir hayal kırıklığı yaratıyor ama bunun nedeni onun etkileyici olmaması değil, ondan önce kullandığımız Trophy’nin fazlasıyla iyi olmasından kaynaklanıyor. Motoru güçlü olmasına güçlü ama 225 bg üretiyor gibi hissettirmiyor, daha çok 185- 190 bg gibi hissediyorsunuz, ki tur derecesi daha önce burada kullandığımız 180 bg’lik otomobiller kadar hızlıydı. Vites oranlarının ve vites geçişlerinin uzun olması otomobilin güç hissinin azalmasının en büyük nedeni. Vitesleri geçirmek için uzun vites topuzunu epey geri ya da ileri hareket ettirmek zorunda kalıyorsunuz. Vites geçişleri kemiksiz ve net ama bu karakteri hem geçişleri yavaşlatıyor hem de bu tip bir otomobilin belki de en büyük silahlarından olabilecek vites değiştirme keyfini baltalıyor. RS 225’te viraj çıkışlarında çekiş sorunu baş gösterebiliyor; bu daha çok dar virajlarda ortaya çıkıyor. Bunun için has- Tasarım olarak yaşını hissettiren RS, performans olarak güçlüydü sas bir sağ ayağınız olmalı, otomobilin çizgisini açarken, gazın oranını yavaş yavaş artırmalısınız. Bunun dışında (ne yazık ki) kapatılamayan ESP sistemi pistte RS 225’in başını en çok ağrıtan şey oluyor. Özellikle şikanlardaki ani yön değişimlerinde devreye giren ESP gücü kesiyor ve hızlı tur şansınızı yok ediyor. Bunun için direksiyon hareketlerinizi ESP’nin girmeyeceği kadar az yapmalı, bunu yaparken de ideal çizgiden şaşmamalısınız. Tabi bu durum normal sürüşünüzü ve virajlara yaklaşım açınızı değiştirmeniz gerektiği anlamına geldiği için alışmak zaman alabiliyor. Yani RS, ESP limitleri içinde kullanılması gereken, bu anlamda kısıtlı bir özgürlüğe izin veren bir otomobil. Yine de bu şekilde kullandığınızda RS oldukça hızlı bir silaha dönüşüyor. Ayrıca sürücüsünü fazlasıyla tahrik eden de bir egzoz sesi olduğu unutulmamalı. Direksiyon tepkisi hiçbir zaman ön lastiklerle iletişim kurmanıza müsaade etmese de otomobilin ön tarafı keskin 02/2014 | autovision 89