Bir ‘Kadı’ Portresi
Uğur Ağtaş
Ali Bey'in, hamamda sefa yaparken, Alâeddin Bey'in eline esir
düşmekten kurtaran Kadı Burhaneddin, siyasi hayatın içine girmesinin
ilk adımını atmıştır. Kayseri'den Karamanoğlu askerlerini sürmesi ise
askeri kabiliyetini ortaya çıkarmış ve ününe ün katmıştır. 1378 yılında
vezirlik görevine getirilmiş ve 3 yıl kadar vezirlik yapmıştır. İçte ve dışta
askeri başarılar kazandığı gibi, iktisadi durumu da düzeltmiştir. 1381
yılında Eratna Sultanı Ali Bey’in ölmesi üzerine devletin ileri gelenleri
tarafından - damat olmanın etkisiyle - Sivas naipliğine getirilmiştir. Bir
yıl kadar naiplik görevinde bulunduktan sonra ise 1381'de Sivas'ta
sultanlığını ilan ederek kendi adıyla anılan bir devlet kurmuştur. Adına
hutbe okutup para bastırmıştır.
Devlet reisliği yaptığı dönemde halkın refahı ile yakından ilgilenmiştir.
Dönemin güçlü devletleriyle oluşan sıkıntıları mantıklı çözümleriyle
bertaraf etmeyi bilmiştir. Bir yandan Osmanlı İmparatorluğu, diğer
yandan Timur Devleti, Altınordu Devleti ve Memlük Devleti ile uğraş
vermiştir. Kadı Burhaneddin; Yıldırım Bayezid’i yenecek kadar cesur,
Toktamış Han’ın tehditlerine şiir ile cevap verecek kadar naif,
Memlükler’in ayırıcı Türkmen politikasına darbe vurarak, çevre
illerdeki Türkmen aşiretlerin desteğini alacak kadar siyasi dehadır.
Ayrıca yazmış olduğu bir tuyuğunda, kendisini tehdit eden lakin bir
türlü üzerine gidemeyen Timurlenk’e şöyle seslenecek kadar cesur
yüreklidir:
“Ezelde Hak ne yazmış ise o olur
Göz neni ki görecek ise onu görür
İki âlemde Hak'a sığınmışız
Toktamış ne ola, ya Aksak Timur…”