Aralık aralık | Page 31

Bir ‘Kadı’ Portresi Uğur Ağtaş Ali Bey'in, hamamda sefa yaparken, Alâeddin Bey'in eline esir düşmekten kurtaran Kadı Burhaneddin, siyasi hayatın içine girmesinin ilk adımını atmıştır. Kayseri'den Karamanoğlu askerlerini sürmesi ise askeri kabiliyetini ortaya çıkarmış ve ününe ün katmıştır. 1378 yılında vezirlik görevine getirilmiş ve 3 yıl kadar vezirlik yapmıştır. İçte ve dışta askeri başarılar kazandığı gibi, iktisadi durumu da düzeltmiştir. 1381 yılında Eratna Sultanı Ali Bey’in ölmesi üzerine devletin ileri gelenleri tarafından - damat olmanın etkisiyle - Sivas naipliğine getirilmiştir. Bir yıl kadar naiplik görevinde bulunduktan sonra ise 1381'de Sivas'ta sultanlığını ilan ederek kendi adıyla anılan bir devlet kurmuştur. Adına hutbe okutup para bastırmıştır. Devlet reisliği yaptığı dönemde halkın refahı ile yakından ilgilenmiştir. Dönemin güçlü devletleriyle oluşan sıkıntıları mantıklı çözümleriyle bertaraf etmeyi bilmiştir. Bir yandan Osmanlı İmparatorluğu, diğer yandan Timur Devleti, Altınordu Devleti ve Memlük Devleti ile uğraş vermiştir. Kadı Burhaneddin; Yıldırım Bayezid’i yenecek kadar cesur, Toktamış Han’ın tehditlerine şiir ile cevap verecek kadar naif, Memlükler’in ayırıcı Türkmen politikasına darbe vurarak, çevre illerdeki Türkmen aşiretlerin desteğini alacak kadar siyasi dehadır. Ayrıca yazmış olduğu bir tuyuğunda, kendisini tehdit eden lakin bir türlü üzerine gidemeyen Timurlenk’e şöyle seslenecek kadar cesur yüreklidir: “Ezelde Hak ne yazmış ise o olur Göz neni ki görecek ise onu görür İki âlemde Hak'a sığınmışız Toktamış ne ola, ya Aksak Timur…”