Aralık aralık | Page 30

Bir ‘Kadı’ Portresi Uğur Ağtaş Bir müddet sonra ilim için tekrar Mısır’a tahsile giden Burhaneddin Ahmed, Mısır, Şam ve Halep’te beş yıl kalmıştı. Özellikle bu zaman diliminde dönemin ünlü âlimlerinden Kutbeddin Razi’nin dergâhında diz kırmış, dini ve riyazî ilimler tahsil etmiştir. Ferâiz(miras hukuku) dersinde gösterdiği başarı gelecekteki yerini belli etmiş gibiydi. Kayseri’ye dönme hayali ile tutuşan Burhaneddin Ahmed için dönüş haberi üzücü olmuştu. Babasının rahatsızlığını duyar duymaz alelacele Kayseri’ye varmıştı. Kısa bir süre sonra babasını kaybetmiş ve dahi onun yerine 21 yaşında Kayseri kadısı olmuştur. Bir vakit Eretna Sultanı’nın makamında beklerken, uzaktan gördüğü Hanım Sultan ile evlilik isteği tasdik edilmiş ve saraya damat olmuştur. Vefat edene kadar yanından ayrılmayan Hanım Sultan, iyi bir eşin nasıl olacağını, beyi Kadı Burhaneddin’e her daim hissettirmiştir. Kadılıkta büyük bir ehliyet ve liyakat göstermiş, davaların hallinde zengin fakir, yerli yabancı gözetmeden görevini hakkıyla yerine getirmiştir. Ayrıca otorite boşluğundan nemalanan fırsatçıların eline geçmiş olan vakıf mallarını, medrese, zaviye, darüşşifa, gibi kurumları kurtararak devletine büyük hizmet yapmıştır. Yaptığı güzel işler, ahali ile ihlâslı halleri, ileride siyasi başarılarına zemin teşkil edecek büyük bir şöhrete sahip olmuştur. Mehmet Bey'in ölümünden sonra beyliğin başına oğlu Ali Bey geçmiştir. Zevk ve eğlenceye düşkün olan Ali Bey'in, memleket idaresinde gevşeklik göstermesi, ayaklanmaların çıkmasına ve iktisadi durum bozulmasına neden olmuştur. Bu durumu fırsat bilen Karamanoğlu Alâeddin Bey Konya ve Niğde'yi almıştır.