O gün okula gitmek için çok sıcak bir gündü. Meyra’nın öğretmeni okulun
bahçesindeki küçük havuzu doldurup çocukların havuzda oyuncaklarını
yüzdürmesini istedi. Meyra küçük bir yelkenli seçti. Arkadaşlarından bazıları
balık, ahtapot, deniz kaplumbağası seçmişti. Meyra gerçekte deniz altındaki
canlıların nasıl olduğunu hayal etmeye başladı. Oyuncak yelkenlisine bindiğini
ve okyanusa doğru gittiğini hayal etti. Sonra okyanusun derinliklerine kadar
yüzüp buradaki canlıları yakından gördü.
Meyra heyecanla yüzerken küçük bir mürekkep balığı ile çarpıştı. Her yer
mürekkep olmuştu.
(Dicle)- Mürekkep balığı; Ben küçük bir mürekkep balığıyım. Mürekkep balığı
heyecanlanınca mürekkep bırakır
Meyra: Mürekkep balığı seninle tanıştığıma memnun oldum der ve ayrılırlar.
Biraz daha yüzer ve bir ahtapot görür.
(Nehir)- Ahtapot ona şarkı söylemeye başlar. Ahtapot ile tanışır ve tanıştığına
çok memnun olur ve oradan ayrılır. Ahtapotların sekiz tane kolu vardır.
Yüzmeye devam eder, kocaman bir deniz kaplumbağası görür.
(Rodin)- Kaplumbağa: Bana bak sırtımda ne kadar da çok çizgim var der. İşte
ben 110 yaşındayım kaplumbağalar çok uzun yaşar der.
Meyra biraz daha yüzer ve küçük bir balık ile karşılaşır. Balıkta renkli renkli
pullar vardır.
(Deniz) Birlikte biraz yüzerler ve ayrılırlar. Meyra ayakları suda bunu hayal
ederken öğretmeninin sesi ile kendine gelir.
Öğretmen: Evet çocuklar resim sınıfına geçiyoruz şimdi siz küçük ressamlarsınız
ve deniz altındaki canlıların resmini yapacaksınız dedi.
Meyra çok mutlu oldu ve okyanus resminde bir ahtapot, bir deniz
kaplumbağası, bir balık ve bir de mürekkep balığı çizdi.