Aidiyet 3. Sayı | Page 26

Yaklaştığında fark etti ki bu boya değildi çünkü demir kokuyordu . Genç kadın korkudan kalakaldı . O daha toparlanamadan kulağını sağır edecek kadar yüksek ve tiz bir ses adını söylüyordu . Hayriye , can havliyle geriye doğru koştu , gözünü sımsıkı kapadı ve bir şeye çarptığını hissederek durdu . Az önceki dönemece geri döndüğünü fark etti . Bu sefer insanlar ve tüm o kalabalık gürültüsü olduğu gibi ordaydı . Her şey olması gerektiği gibiydi . Nedenini bir süre daha çözemeyeceği bir aceleyle koşan birileri ona çarpıp kenara çekilmesi için bağırınca garip bir şekilde rahatladı . Bu , adını tiz bir çığlıkla yankılı bir koridorda duymaktan ve duvarda öyle bir yazı görmekten katbekat iyiydi . Fena halde terlemişti , üstelik yüreği hissedemediği bir hızla çarpıp kulaklarını zonklatıyordu . Az önce ne olduğunu hiç anlayamadan en yakındaki merdivene tırmandı . Nihayet yüzeye çıkmıştı , utanmasa taşları öpecekti . Sonra telefonunu açtı . İnternet dedi , ilahi bir adı anar gibi döküldü sözcükler ağzından . Dışarı çıktığında içinde uyanan o his daha da artmıştı . Bir şeylerin olacağını hissetti , sonra bu hissi bastırmaya çalıştı . Sanki sezgileri susarsa olacaklardan kaçınabilirmiş gibi . Hayriye olacaklardan korkarak titreyen elleriyle açtı navigasyonu . Bu sadece bir başlangıçtı , her şey için bir başlangıç ve her şeyin bir başlangıcı .
Her yıl şehir dışından gelen onlarca burslu üniversite öğrencisi , Kızılay metrosunda doğru çıkısı ararken mide bulantısı , baş dönmesi , halüsinasyon ve [ veri silindi ] belirtileri göstermektedir . Bu ilginç olayın mağdurlarının olası rahatsızlıklardan etkilenmemesi için onlara rehberlik edebilecek cana yakın bir TEB Ankara üyesi ile metro şemasını incelemesi şiddetle tavsiye edilir .
24 Aidiyet