Aidiyet 3. Sayı | Page 18

3 . Türk Eğitim Derneği ailesinde olduğun andan itibaren aklında en çok yer edinen anılardan birini bizimle paylaşabilir misin ?
Ailemden ayrı ilk tatilimi lisede TED ile yaptım . Tam Eğitim Bursu sistemine 9 . sınıfta dahil oldum ve o yıl Antalya etkinliği olmuştu . Daha önce ailemle 3 yıl Antalya ’ da yaşamıştık . Ankara ’ ya 4 . sınıfta gelmiştim ve Antalya ’ ya geri dönüşüm ilk kez TED ailesi ile olmuştu . Arkadaşlarımızla aynı odada kalmıştık , bu benim için çok keyifli bir deneyimdi . Hatta “ 5-10 yıl sonra buraya tekrar gelelim .” demiştik . Hâlâ hepsi ile iletişim halindeyim ama hep birlikte tekrar gitme fırsatı bulamamıştık . Fakat tam 4 yıl sonra Antalya ’ da üniversite kampına gittik ve bu defa liseli arkadaşlar olarak değil üniversiteye geçmiş bireyler olarak görüşme fırsatı bulduk . Hepimizin ayrı çevreleri oluşmuştu , ama hep birlikte bir masanın çevresinde oturup paylaşımlarda bulunabilmek bizim için tatlı bir geçmişe dönüş yolu oldu . Katıldığımız kamplar bu anlamda çok birleştirici oluyor . Tutku , Duygu , Nursema ve Ceren … Türkiye ' nin farklı farklı yerlerine dağılan bu grup ile tekrar aynı masa çevresinde birleşebileceğimizi düşünmezdik , hayal gibi gelirdi . Kim bilir , belki çok da uzak olmayan bir gelecekte aynı grupla aynı masanın çevresinde mezunlar olarak bir araya geliriz …
4 . Yepyeni bir hayata , üniversiteye başlıyorsun , TEB Ankara ile yolun kesişiyor , hatta yönetim kurulunda da yer alıyorsun . TEB Ankara ’ dan sonra sende ne değişti , ne hissettin ve TEB olmasaydı ne eksik kalırdı ?
Liseyi hep beraber okuyoruz ama bir mesaimiz var . Sabah 8 akşam 5 okuldasın , okuldan sonra akşamları ve hafta sonları sınav çalışmaları , ödevler … Sosyalleşmeye ister istemez yeterli zamanı ayıramıyoruz . TEB Ankara sayesinde farklı okullardan , farklı şehirlerden gelen ama ortak TED ruhu ile yetişmiş insanlar ile sosyalleşme imkanı buluyoruz üniversitede . Hep birlikte çeşitli etkinlikler yapmak çok keyif veriyor . TEB Ankara olmasaydı böylesine özgün karakterlere sahip meşaleler ile buluşamayacaktık . Çok kalabalık , çeşitliliklere sahip , yaşayan bir grubuz . Yönetim kuruluna girince bunu daha da iyi anladım . TEB Ankara ’ da zaten pek çok insanla tanışıyoruz , ama yönetim kurulunda olunca bu bağlar daha da güçleniyor , bireysel etkileşime de dönüşüyor . Gönüllü olarak üstlendiğimiz bu görevi içten ve severek yapınca keyifli etkinlikler ortaya çıkıyor , şu anki YK ’ nın da yaptığı gibi . Lisedeyken TEB Ankara ’ dan bu kadar haberdar değildim . Birkaç kere abilerimiz ve ablalarımız okulumuza gelip bize bölümleri anlatmışlardı . Nereden ve nasıl geldiklerini kavrayabilmiş değildim . Üniversiteye geçtiğimde bana kampüsümüzde bir buluşma olacağını söylediler . İnsan üniversiteye girince nereye geldiğini anlayamayıp afallayabiliyor . Ben yaşamadım , ancak ailesinden kopup gelenler de var . Bu noktada birilerinin seni karşılaması , kucak açması beni çok mutlu etmişti . Başta Hacettepe Tıp ’ ı kazanınca hayatımda sosyallik olmayacağını düşünmüştüm ama TEB Ankara tedirginliğimi rahatlattı diyebilirim . Burada bir ağacın dalları gibiyiz . Mesela ağacın diğer ucundaki arkadaşlarınla tanışıyorsun ama sonuçta kök bir . Bu güvenli , tanıdık ortamda sosyalleşmek insanı mutlu ediyor .
16 Aidiyet