Müziğimiz , Amerika ’ ya iyice yerleşmişken kıtanın doğusundan Mastodon , elementlere göz kırparak sahneye çıkıyordu . Parçalarını country melodileri ile süsleyerek zihinlerde çeşitli çiftlik hayvanlarını koşuşturma konusunda ün yapmış grubun iyi olduğu bir diğer konu da albüm bütünlüğüdür . Albümlerinin neredeyse tamamının kendilerine has temaları vardır ve 2009 çıkışlı “ Crack The Skye ” hem konsept albüm olması hem de yüksek müzikal kalitesi ile modern progresif müziğin kilometre taşlarından biridir diyebiliriz .
Müziğin Matematiği : 2010-Günümüz
Ritim mühendisliği , musiki mimarisi ... Her nasıl adlandırmak isterseniz . Günümüze yaklaştıkça gelişen teknoloji ile paralel olarak müziğin üretim aşaması da mekanikleşiyor dersek yanlış olmaz ancak bu mekanikleşmeden doğru yararlanarak taze bir nefes aldıran grupların sayısı da fazla . Bu gruplardan biri olan Haken , yüksek derecede ustalık gerektiren parçaları ve teknolojinin baskın bir şekilde hissedildiği prodüksüyon tarzı ile günümüz progresif müziğinin tanımını yapıyor . Steven Wilson -her ne kadar son albümü ile o da bu kervana katılmış olsa da- günümüz müziğine karşı romantik bir direniş göstererek “ mekanikleşmeyi ” reddediyordu . Günümüzde tekrar birlikte müzik yapmaya başladığı grubu Porupine Tree ile hazırlıklara başlayarak bizleri heyecanlandıran isim , kaliteli müzisyenlerin katkıda bulunduğu 2013 çıkışlı solo albümü “ The Raven That Refused To Sing ” ile benim diyen gruplara ustalık dersi vermişti . Sizler bu yazıyı okurken Avrupa ülkelerini fethetmek üzere yollarda olan Norveçli Viking torunlarının grubu Leprous , sadece isimleriyle bile ( cüzzam / cüzzamlı ) ne tarz bir müziğin peşinde olduklarını gayet iyi açıklıyorlar ( pek çeşitli müzik gruplarının “ cüzzam ” kavramına olan ilgisi de başka bir yazının konusu olsa gerek ). Progresif rock evriminin güncel temsilcilerinden biri olan ve ritmik müziğe önem veren topluluk geçtiğimiz yılın ikinci yarısında en yeni albümünü yayınlayarak hayranlarının meraklı-heyecanlı bekleyişini sonlandırmış ve albümü desteklemek için çıktıkları turnenin İstanbul durağında Türk dinleyicisine güzel bir konser armağan etmişti .
İlerleyen Zamanlarda Daha Ne Kadar İlerlenebilir ? Müzikal evrimin biyolojik evrimden ayrıldığı bazı noktalar bulunmakta . Bunlardan bir tanesi de şu ki , müzikte “ güçsüz ” diye bir kavram yoktur . Yani geçmişte var olan herhangi bir şey zamanla yok olmaz . Kişisel görüşüm , bundan yola çıkarak , zaman içerisinde geçmişe gönderilen selamların miktarı artacak ancak bu selamlar duman aracılığı ile değil , bolca dijital işlemden geçmiş elektronik tınılar yoluyla olacaktır . Ancak tabii ki bu sadece bir tahmin . Belirsizliklerle dolu geleceğin şimdiye dönüşmesine şahitlik ederken , anlatılanların daha da somutlaşması adına hazırladığım çalma listesinin tadına bakabilirsiniz . İyi dinlemeler !
https :// open . spotify . com / playlist / 0IyylfeHNzUnPIvfbCI04o ? si = XZ8lj53rRQK-jv _ 2ViNXFA & utm _ source = copy-link
Toprak Altunay
Aidiyet 15