Biwa Gölü 1954 yapımı “Çarmıha
Gerilen Aşıklar” filminin en umut-
suz sahnesinde bir daha gözükür.
17. yüzyılda bir matbaa atölyesi
efendisinin karısı olan Osan ol-
dukça varlıklıdır. Osan’ın erkek
kardeşi, aile evlerinin haciz edile-
ceğini söyler ve Osan’dan para is-
ter. Osan’ın kocası ondan utanarak
para isteyen Osan’ı reddeder, artık
kimseye borç vermek istememek-
tedir. Bunun üzerine Osan’daki
mutsuzluğu gören matbaanın en
iyi ve en güvenilir çalışanı Mohei,
Osan’a para bulacağına dair söz
verir. Kocasının cimriliği yüzünden
aralarında başlayan ilişki; Osan’ın
kocasının, hizmetçileri Otama’ya
cinsel tacizde bulunduğunu ve
ona bir ev almayı teklif ettiğini
öğrenmesiyle geri dönülemez bir
boyut kazanır. İçine düştükleri bu
durum ikisi için de sorunludur.
Osan ile Mohei arasındaki aşka
dair şüpheler dahi onların çarmıh-
ta ölüme terk edilmeleri için yeter-
li bir sebeptir. Onlar yetkililerden
kaçtıkça geride bıraktıkları dünya
yaşanamazlığını daha çok duyurur.
Artık utançtan başka şey duyma-
dığı için Osan, intihar etmek ister.
Siyah kayıkları ağır suda yavaşça
ölüme yaklaşırken hizmetçisi Mo-
hei, Osan’ın dizlerini bağlar ama
dayanamaz ve son anda Osan’ı
sevdiğini itiraf eder. Bu ölümden
yaşama, karanlıktan aydınlığa çı-
kışın nehrinde her şey bu yolcu-
luğa yazgılıdır. Biwa Gölü, onların
cesetlerinin diplerde kayboldu-
ğu değil ama kalplerinin yeni bir
aşkla çarptığı bir yer olmuştur. Bu
karanlığı bir an parçalayan umut,
mutlak değildir. Sadece bir kaçı-
şın son bulması kadar kırılgandır.
Helin Alagöz