Birkaç ay önce ameliyat masasında
kaybettiği bir hastasının oğlu olan
Martin (Barry Keoghun) ile bir çeşit
baba-oğul ilişkisi geliştiren Steven,
suçunu gidermek için Martin’i aile-
siyle tanıştırırMartin zaman içinde
kendini aileye sevdirmeyi başarır
ancak aralarında gizli bir durum
ortaya çıkar. Böylece, Martin’in
hem Steven’la baba-oğul ilişkisi
hem de aileyle olan bağları yerini
tuhaf bir intikam davasına bırakır.
Bu noktadan sonra filmin me-
safeli ve donuk hale gelen at
mosferi,
Lanthimos’un
tüm
filmlerinde
birlikte
çalıştığı
Thimios Bakatakis’in görüntü yö-
netimiyle birlikte etkisini seyircide
daha da fazla göstermeye başlıyor.
İnsanı rahatsız eden açılış sekansı,
hastane sahnelerinde koridorlar
arasında ilerleyen karakteri takip
eden çekimleri, korku filmlerini
andıran müzik kullanımı gibi fak-
törleriyle The Killing of a Sacred
Deer seyirciyi rahatsız hissettirir-
ken kendine bağlamayı başarıyor.
THELMA Joachim Trier
Norveçli yönetmen Joachim Trier,
Louder Than Bombs’dan (2015)
iki sene sonra önceki filmlerinden
farklı olarak başka bir türle seyirci-
sinin karşısına çıkıyor. Tür olarak yö-
netmenin diğer filmlerinden ayrılsa
da Thelma içinde bulundurduğu
ögeler sebebiyle yine bir Trier filmi
olduğunu her haliyle belli ediyor.
Yönetmen, filmin senaryosunu
önceki filmlerinde de olduğu gibi
Eskil Vögt ile kaleme aldı. Filme
adını veren baş karakterimiz Thel-
ma, üniversiteye yeni başlayan ya-
şıtlarına oranla daha içine kapanık
bir genç kadındır. İçinde bulundu-
ğu yeni ortam sayesinde zamanla
doğaüstü güçlerini keşfetmesiy-
le (ya da hatırlamasıyla) kendini
gerçek anlamda tanımaya başlar.