8 8 | Page 25

Paul ve Peter’ın aile üzerinde kur- duğu tahakkümü Haneke de bir bakıma bizim üzerimizde kurar. Herhangi bir gerilim filminde şid- det sahneleri genellikle açık bir şekilde gösterilir. Ancak Ölümcül Oyunlar gibi başından itibaren şiddet vaadinde bulunan bir fil- min bu tip sahneleri gösterme- mesi oldukça düşündürücü. Bu noktada Haneke adeta şiddeti açıkça göstermeyerek hikayede kurduğu « tatminsizlik » olgusunu yineler. Seyirciye dinlettiği fakat göstermediği şiddet sahnesini, seyircinin hayalgücünde canlan- dırma zorunluluğu yaratır adeta. Bu nedenle de en büyük eleş- tiri okunu bu noktada yöneltir: Şiddetin doğamızda var oldu- ğunu ve bundan oldukça zevk aldığımızı yüzümüze vurur. Filmdeki müzik kullanımının az- lığının da « tatmin duygusunun sağlanmaması » noktasında olduk- ça büyük bir önemi vardır. Filmin jeneriğinde, Paul’ün Georgie‘yi yakalamadan önce çaldığı CD ve filmin sonunda kullanılan müzik oldukça sert, progressive ve filmin sakinliğine kıyasla rahatsız edicidir. Yine bu noktada Haneke seyirci- nin elinden yumuşak bir başlangıç ve sakin bir son deneyimini alır. Onun yerine bütün dikkati üze- rinde toplayan ve büyük kırmızı harflerle yazılı « Funny Games » ibaresini adeta zihinlerimize kazır. Haneke, yukarıda bahsi geçen bü- tün bu elemanları kullanarak ken- di gerçeğini perdeye acımasızca yansıtır. Seyircisinden düşünme- sini, filmi izlerken duygular yerine aklını kullanarak eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşmasını ister. Hane- ke’nin söyledikleri acıdır, ağırdır, toplumsal bütün değerlerimizin altüst olmasıdır; toplumun temeli olarak kabul edilen ailenin eleşti- risidir, içimizdeki şiddete bir ayna- dır, 21.yy toplumunun üstüne ku- rulduğu « nedensellik » olgusunun karşısındaki nedensizlik, çaresizlik ve tatminsizliktir. Yansıtılan gerçek perdededir, seyircinin tek yapabil- diği izlemek ve maruz kalmaktır. Melis Balaban