2016-2017 | Page 72

TÜRKİYE’DE ARAZİ KULLANIMI Türkiye, engebeli ve Doğu’ya gittikçe dağlık bölgeleri artan bir araziye sahiptir. Türkiye’nin gerçek alanı izdüşüm alanından yaklaşık 100.000 km fazla olduğundan, Türkiye’deki dağlık ve engebeli alanların verimli bir şekilde kullanılması ekonomiyi büyük ölçüde etkileyecek bir güce ve öneme sahiptir. Arazi kullanımı, tarıma verimli arazilerin yalnızca tarım için kullanılması, tarıma verimli olmayan arazilerin ise şehirleşme ve sanayileşmeye açılmasıyla yakından ilgilidir. Bir başka deyişle, Konya Ovası’nın yerleşmeye açılmaması ve tarıma kapalı arazilerde fabrikaların kurulması Türkiye’deki arazilerin nasıl kullanılması gerektiğine ilişkin insanlara bilgi verebilir. Tarıma verimli arazilerin doğru bir şekilde tespit edilmesi ise bilimsel yöntemlerle kolayca anlaşılabilir. Örneğin toprağın pH derecesi ve humus miktarı ölçülebilir, bu şekilde toprrağın hangi tür mahsuller için doğru bir yetişme alanı olduğu rahatça belirlenebilir. Arazilerin yerleşim yeri olmasına uygunluğu da yine bilimsel yöntemlerle araştırılabilir. Örneğin, akarsu ve nehir yataklarının yakınlarındaki topraklar depreme karşı dayanıklı olmayacağından ev inşa edilmemeli, ancak alüvyon bakımından zenginliği nedeniyle tarım için kullanılabilir. Engebeli alanlar yerleşim yerleri için de uygun olmayacağından, sanayi için uygun ortamlar olarak dağlık araziler seçilebilir. Ancak dağlık arazilerin sanayileşme için uygun bir yer olması ancak ülkedeki ulaşım koşullarının ne kadar iyi olduğuyla yakından alakalıdır. Eğer mahsul yalnızca karayoluyla fabrikaya ulaştırmaya çalışılırsa yolda çürüme ihtimali çok yüksektir, bu nedenle ülkede ya ulaşım olanakları iyileştirilmeli ya da tarım alanlarının yakınlarına fabrikalar kurulmalıdır. Eğimin ve engebenin ölçülmesiyle insanların soğukta değil, daha sıcak alanlarda yaşaması sağlanabilir. Aynı zamanda eğimli araziler taraçalandırılarak ve bu arazilere ağaç dikilerek heyelan ihtimali ortadan kaldırılabilir. Doğal afetlerden arazinin doğru kullanımıyla sakınmanın başka bir yolu ise fay hatlarının hangi bölgelerden geçtiğinin belirlenmesi, bu şekilde ölümcül vakalardan kaçılabilmesidir. Fay hatlarındaki nüfus miktarı azaltılarak insanların daha güvenli koşullarda yaşaması sağlanabilir. ECONOMICS It has been another eventful year of study on the economics course. In grade 12 we have covered the wider macroeconomic models looking at unemployment, inflation, national income and the balance of trade. We have focused considerably on Turkey, a middle income country and looked at comparisons between the economy of Turkey and those of wealthier European neighbours. We have also looked at comparisons between Turkey and much poorer nations in Africa and SE Asia. As always the worlds of Politics and Economics are intertwined and so we have examined how Turkey has benefitted from and contributed to membership of the World Trade Organization and the European Free Trade Area. In grade 11 we have been studying introduction to Economics and studied how and why certain firms and / or products are more successful than others? We have looked at the effect of government policy on business and the role played by external factors such as the wider world economy. The class also went on a field trip, to a local factory to see how it will operate and compare their learned theory with a real life experience. See the picture above. 72 THE CLAPPER 2016 - 2017 Kemal ÖZBERKSOY Coğrafya Öğretmeni Mark JOHNSON Ekonomi Öğretmeni