2015-2016 | Page 77

TÜRKİYE FELSEFE OLİMPİYATI Türkiye Felsefe Kurumu tarafından düzenlenen, Türkiye Felsefe Olimpiyatı sınavı, 12 sınav merkezinde aynı anda yapılmaktadır. Okulumuz sınav merkeslerindendir. Sınavın amacı; Yaratıcı düşünme ve araştırma ruhunu geliştirerek, düşünme uğraşısının kendi başına değerini göstermek. Bunun yanında, düşünsel etkinliklerle ilgili yarışma ruhu yaratarak, bilginin antropolojik temelleri üstünde düşünmeye teşvik ederek, bilimsel çalışmaların etik boyutlarla bütünleşmesine yardımcı olmak, çağdaş dünyanın düşünsel ve etik problemleri üzerinde düşünme yeteneğini geliştirmeye ortam hazırlamak ve okullarda insancıl düşüncenin ve eğitimin geliştirilmesine katkıda bulunmaktır. Yapılan sınavın sonucunda ilk 50 sıralaması açıklanmaktadır. Yapılan sınavlarda, Ulusal ve Uluslararası başarılar elde ettik. 4 yıldır katıldığımız sınavlarda, Birbirinden farklı Türkiye dereceleri elde ettik. Bu derecelerimiz; 2012 yılında Erdem Uluçınar 7.oldu. 2013 yılında Caner Birdal 14.oldu. 2014 yılında Öznur Hancı 4.oldu. 2015 yılında M.Hanifi Değirmencay 40.oldu. Uluslararası başarıda ise, 2015 yılında Yirmiüçüncü Dünya Felsefe Olimpiyatı Sınavı Estonya yapıldı. Bu sınavda, Öznur Hancı Dünya Felsefe 2. oldu. Başarı elde eden bütün öğrencilerime hayatları boyunca başarılar dilerim. 2015 DÜNYA FELSEFE GÜNÜ MESAJI 2014 Dünya Felsefe Gününden bu yana dünyamıza damgasını vuran, daha çok vahşileşen eylemlerin yarattığı terör olayları ve bu terörden kaçanların denizlerde yitişleri oldu. Türkiye ve daha birkaç devlet onlara sığınanları kabul ediyor, bazı sivil toplum kuruluşları yardım eli uzatıyor; bir kısım devlet ise kendi ülkelerinden kaçıp sınırlarına gelen insanlar ülkeye girmesin diye tel örgüler yerleştiriyor, duvar örüyor; birkaç Avrupa devleti de, küçük Aylan’ın resmi dünya basınında yayımlandıktan sonra, belirli sayıda mülteci kabul ediyor. Denizin kıyıya vurduğu çocuğun resminin yayımlanması –bildiğiniz gibi– tartışma konusu olmuştur. Kimilerine göre bu, çocukların resimlerini yayımlamayı yasaklayan etik normun bir ihlaliydi; kimilerine göre ise böyle bir ihlal yoktu. Evet, ihlal yoktu. Bu savın gerekçesi de, bu normu getirmenin amacında bulunabilir: Niçin çocukların resimleri yayımlanmamalı? Bu normun temelinde çocuklara zarar vermemek kaygısı, onları koruma düşüncesi yatıyor. Hangi zararı verebilirdi bu resim küçük Aylan’a? Üstelik bu resim, bazı devletlerin mülteci kabul etme kararını bir an önce vermelerini sağladı. Şimdi tartışılması, sonra da gerçekleştirilmesi gereken, insanların ölümü göze alarak ülkelerinden kaç- mamaları için, o ülkelerin ve uluslararası topluluğun alması gereken uzun ve orta vadeli önlemlerdir. Aynı şekilde, insanların terörist olmamaları ve sayısı gitgide artan canlı bombaya dönüşmemeleri için, alınması gereken orta ve uzun vadeli önlemleri tartışmak ve gerçekleştirmek gerekiyor. Ülkemizi ziyareti sırasında Uruguay’ın eski Devlet Başkanı Jose Mujica’nın, Hürriyet’te yayınlanan bir söyleşisinde şu söyledikleri –bu bağlamda ‘kültür’ terimini doğru anlamak koşuluyla– bilgece bir saptamayı dile getiriyor: “Kültürü değiştirmezsen, hiçbirşey değişmiyor ve en zoru da kültürü değiştirmektir. Yeni ve farklı bir kültür yaratmanın merkezinde de felsefe ve etik yatıyor”. Bizim işimiz, açıklığa kavuşturduğumuz kavramlara ayaklarımızı basarak, gerçekliğin gözünün içine baka baka, bıkmadan-usanmadan ve umutsuzluğa kapılmadan, felsefî bilgi ortaya koymak ve amacına uygun gerçekleştirilen felsefe eğitiminin işlevini yerine getirmektir. Değerli meslekdaşlarım, Sizlerin ve bütün felsefe sevenlerin 2015 Dünya Felsefe Günü kutlu olsun. Ioanna Kuçuradi Türkiye Felsefe Kurumu Başkanı SOSYAL BİLİMLER ZÜMRESİ THE CLAPPER 2015 - 2016 77