TÜRKİYE FELSEFE OLİMPİYATI
Türkiye Felsefe Kurumu tarafından düzenlenen, Türkiye
Felsefe Olimpiyatı sınavı, 12 sınav merkezinde aynı anda
yapılmaktadır. Okulumuz sınav merkeslerindendir. Sınavın
amacı; Yaratıcı düşünme ve araştırma ruhunu geliştirerek,
düşünme uğraşısının kendi başına değerini göstermek.
Bunun yanında, düşünsel etkinliklerle ilgili yarışma
ruhu yaratarak, bilginin antropolojik temelleri üstünde
düşünmeye teşvik ederek, bilimsel çalışmaların etik boyutlarla
bütünleşmesine yardımcı olmak, çağdaş dünyanın
düşünsel ve etik problemleri üzerinde düşünme
yeteneğini geliştirmeye ortam hazırlamak ve okullarda
insancıl düşüncenin ve eğitimin geliştirilmesine katkıda
bulunmaktır. Yapılan sınavın sonucunda ilk 50 sıralaması
açıklanmaktadır. Yapılan sınavlarda, Ulusal ve Uluslararası
başarılar elde ettik. 4 yıldır katıldığımız sınavlarda, Birbirinden
farklı Türkiye dereceleri elde ettik. Bu derecelerimiz;
2012 yılında Erdem Uluçınar 7.oldu. 2013 yılında
Caner Birdal 14.oldu. 2014 yılında Öznur Hancı 4.oldu.
2015 yılında M.Hanifi Değirmencay 40.oldu. Uluslararası
başarıda ise, 2015 yılında Yirmiüçüncü Dünya Felsefe
Olimpiyatı Sınavı Estonya yapıldı. Bu sınavda, Öznur Hancı
Dünya Felsefe 2. oldu. Başarı elde eden bütün öğrencilerime
hayatları boyunca başarılar dilerim.
2015 DÜNYA FELSEFE GÜNÜ MESAJI
2014 Dünya Felsefe Gününden bu yana dünyamıza
damgasını vuran, daha çok vahşileşen eylemlerin yarattığı
terör olayları ve bu terörden kaçanların denizlerde
yitişleri oldu.
Türkiye ve daha birkaç devlet onlara sığınanları kabul
ediyor, bazı sivil toplum kuruluşları yardım eli uzatıyor;
bir kısım devlet ise kendi ülkelerinden kaçıp sınırlarına
gelen insanlar ülkeye girmesin diye tel örgüler
yerleştiriyor, duvar örüyor; birkaç Avrupa devleti de,
küçük Aylan’ın resmi dünya basınında yayımlandıktan
sonra, belirli sayıda mülteci kabul ediyor.
Denizin kıyıya vurduğu çocuğun resminin yayımlanması
–bildiğiniz gibi– tartışma konusu olmuştur. Kimilerine
göre bu, çocukların resimlerini yayımlamayı
yasaklayan etik normun bir ihlaliydi; kimilerine göre
ise böyle bir ihlal yoktu. Evet, ihlal yoktu. Bu savın gerekçesi
de, bu normu getirmenin amacında bulunabilir:
Niçin çocukların resimleri yayımlanmamalı? Bu
normun temelinde çocuklara zarar vermemek kaygısı,
onları koruma düşüncesi yatıyor. Hangi zararı verebilirdi
bu resim küçük Aylan’a? Üstelik bu resim, bazı
devletlerin mülteci kabul etme kararını bir an önce
vermelerini sağladı.
Şimdi tartışılması, sonra da gerçekleştirilmesi gereken,
insanların ölümü göze alarak ülkelerinden kaç-
mamaları için, o ülkelerin ve uluslararası topluluğun
alması gereken uzun ve orta vadeli önlemlerdir. Aynı
şekilde, insanların terörist olmamaları ve sayısı gitgide
artan canlı bombaya dönüşmemeleri için, alınması
gereken orta ve uzun vadeli önlemleri tartışmak ve
gerçekleştirmek gerekiyor.
Ülkemizi ziyareti sırasında Uruguay’ın eski Devlet Başkanı
Jose Mujica’nın, Hürriyet’te yayınlanan bir söyleşisinde
şu söyledikleri –bu bağlamda ‘kültür’ terimini
doğru anlamak koşuluyla– bilgece bir saptamayı dile
getiriyor: “Kültürü değiştirmezsen, hiçbirşey değişmiyor
ve en zoru da kültürü değiştirmektir. Yeni ve farklı
bir kültür yaratmanın merkezinde de felsefe ve etik
yatıyor”.
Bizim işimiz, açıklığa kavuşturduğumuz kavramlara
ayaklarımızı basarak, gerçekliğin gözünün içine baka
baka, bıkmadan-usanmadan ve umutsuzluğa kapılmadan,
felsefî bilgi ortaya koymak ve amacına uygun
gerçekleştirilen felsefe eğitiminin işlevini yerine getirmektir.
Değerli meslekdaşlarım, Sizlerin ve bütün felsefe sevenlerin
2015 Dünya Felsefe Günü kutlu olsun.
Ioanna Kuçuradi
Türkiye Felsefe Kurumu Başkanı
SOSYAL BİLİMLER
ZÜMRESİ
THE CLAPPER 2015 - 2016 77