2015-2016 | Page 16

LAVİNYA Şubat ayında bir başka olur buralarda kış. Seni hayallerin derin kuyusundan çekip çıkarır yüzüne sertçe vuran rüzgar. Gerçi sen de bilirsin buranın soğuklarını. Ceketimi aldım çıktım sokağa. Bundan on iki yıl önce son buluşmamızda gezip tozduğumuz her yeri teker teker dolaştım sokağın zifiri karanlığını bozan loş sokak lambalarının altında. O gün oturduğumuz her bankta her kaldırım taşında oturdum. Ağzından çıkan her kelimeyi duydum. Öğle güneşinin yakıcılığıyla mayışmış dizime yatmıştın. Sen uyurken sapsarı saçların yüzünü kapatıyordu. Sanki güneş bir tek senin üzerine düşüyordu ve şimdi bu adam yokluğunda ağustosta bile üşüyordu. Belki güneşi de yanında götürmüşşündür. Önce parkta oturdum, seni salıncakta salladım. Sonra elinden tutup ayaklarımız altında ezilen kar hışırtıları eşliğinde evine kadar bıraktım. Düşündüm. Nasıl bir insanın sağ eli üşürken sol eli üşümez? Artık gelmiştik evinin önüne. Yani gelmişti gitme zamanı. Süre domuştu. Serdar BAŞAK 9-B TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ZÜMRESİ ÖĞRETMENLERİ Sana gitme demeyeceğim Üşüyorsun ceketimi al Günün en güzel saatleri bunlar Yanımda kal Sana gitme demeyeceğim Gene de sen bilirsin Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim İncinirsin Sana gitme demeyeceğim Ama gitme Lavinia Adını gizleyeceğim Sen de bilme Lavinia Güneş doğmaya başlamıştı artık ve o da gitmişti. Ben de beyaz mermerin üzerine oturmuş hala elini tutuyormuşum gibi davranıyordum ama elimde tuttuğum elin değil toprağındı Lavinya. Zümre Başkanı Rukiye SERYANOĞLU Öğretmenler Hülya BAYRAM Volkan DURAN Emine ER M. Murat HAKTANIR Tuba TUNÇSAN 16 THE CLAPPER 2015 - 2016