İÇEL SANAT KULÜBÜ AĞUSTOS-EYLÜL 2013 AYLIK BÜLTEN ağustos-eylül 2013 | Page 12

köylü, yeni köyünde karanl??? sevdi. Köye Karaduvar ad?n? koydu ve renklerin büyük serüveni böyle ba?lad?. ba??nda Mösyö Co?kun. Avusturyal? maden mühendisi. E?i Madam Hanne. Dil bazen Almanca. Ak?am Frans?zca. Çar??da ço?u kez Arapça. Devlet dairesinde hep Türkçe. 1920 y?l?nda ihtiyar heyeti, güne? Karaduvar köyünü erken ayd?nlatt??? için, köyün ad?n? Akduvara çevirmek istedi. Mersin Belediye Reisi Ahmet Hallaç, köy ad?n?n de?i?mesini kabul etmedi.“Karaduvar ad?n?n kimseye zarar? olmad?” dedi. “Yaz ak?am karanl???n?n bu köyde ba?lad???n? inkar etmemek gerek.”Karanl???n getirdi?i nimetleri unutup, köyün ad?n?n de?i?tirilmesine müsaade etmedi. 154. sokakta Ahmet, insan kozmozu içinde de?i?ik diller, gelenekler görerek büyüyordu. Büyümeyi aramay? ö?reniyordu. Hayran kal?p büyülendi?i gökyüzü, küçük sanatç?y? adeta sad?k bir ö?rencisi yapm??t?. Gökyüzünden kalkarak evrenin düzenini ara?t?rmaya ba?lad?. Y?llar sonra bu sihir Ahmet’in renklerinde gezinecekti. Ahmet Hallaç, kendi boyundan olan köylülere “Bir gün” dedi, “sizin köyden bir çocuk, renkleri ile ün salacak, sanat? ile dünyay? dünyaya tan?tacak. Karanl??? bine bölecek, hayat?n?z? renklerle zengin edecek.” I????n de?i?mez h?z?. Gö?ün ba?lang?çs?z olmas?, daimi büyüyen sonsuzluktan yeni bir sonsuza uzanmas?, bo?luk içinde yeni bo?luk olmas? resimlerinin konusu oldu. Ahmet Ye?il’in do?du?u y?lda Mersin bir kasaba görünümünde idi. Silifke Caddesi o günler, Vali Kona??’na gelince bir yana?? Belediye Park?, kar??s? Kurtulu? ?lkokulu. Sonra 177. Sokak. Fuat Kokulu’nun bakkal dükkan?ndan kuzeye dönen sokakta, Muallim Cabran’?n evini geçince, önümüze ç?kan 154. sokakta do?du Ahmet Ye?il. Ev solda iki kemerli, geni? avlulu. Üç dilin konu?uldu?u bu sokak, Ahmet’e üç ayr? pencere açt?. Ahmet, desen ve renkleri ile ba?lang?çs?z bir sonsuzu anlatacakt?. Tablolar?nda gö?ü renklerde görecek, zaman? harekette ve tahrikte ö?renecektik. Ahmet bize fezada insan?n önemsiz yerini, büyük bo?lukta varl?klar?n birbiriyle ili?kisini anlat?yor. Gök bo?lu?unun sihrini çizgilerinde. Sonsuzda düzeni görürüz. Ba?lang?çs?zda, sonsuzda bir Kozmos bu. Uzak yok. Yak?n yok. Her avluda her gün dört mevsim. Dört pencere. Dört ayr? dünya. çukur. Bin güne?. Her sabah? yeniden sar?. I??klar biraz uzam??. Yorulmu?. Bilinmezde. Güne? her sabah ba?ka düzen ve yeni bir gerçekle geldi. Ak?am üstü daha bilgili bitti. Güne? biraz s?cakl???n? ayd?nl???n? b?rakarak gitti. Tuvalinde deniz daha mavi. Su daha s?v?. Mavide hayat. Mavide hareket. Bir kom?u H?ristiyan. Biri Musevi. Yan evde Arapça bilmez bir aile. Kar??da ?ngiliz terbiyesiyle büyümü? K?br?sl?lar… bir de Memduh Hoca. Kö?e * Bu öykü, yazar?n Temmuz 2013 tarihinde yay?mlanan “Salk?mlar Ülkesi Salk?mya” adl? öykü kitab?ndan al?nm??t?r. ?ÇEL SANAT KULÜBÜ BÜLTEN? / A?USTOS - EYLÜL 2013 12