belirten Oğuztürk, sözlerine şöyle devam etti:
“8 Mart kadına şiddetin uygulandığının
kanıtlandığı bir gündür. O yüzden benim konum
tam da gününde konuştuğumuz bir konudur. Şimdi
eşitlik, eşitsizlik ve fırsat eşitliği kavramlarına
biraz değinmek istiyorum. Daha doğmadan
insanlar anne karnındayken kız ve erkek çocuk
beklentisi toplumda şekilleniyor. Genelde erkek
çocuk isteği var çünkü soyumuz devam etsin
arzusu var. Çocuklara daha doğmadan yüklemek
istenilen çeşitli kalıp yargıları var. Çocuklar
doğmadan isimler aranıyor. Cinsiyetlere göre
isim aranıyor. Bu bahsettiğim şeyler toplumsal
cinsiyetle ilgiliydi.”
Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldıran
bilinçle çocukların yetiştirilmesi ile şiddetin önüne
geçmiş olabileceğini kaydeden Oğuztürk, “Aile
içi verilen rollerde kadın evde çocuğuna, yaşlısına
bakarken o kadına bazı sınırlar koyarak sadece
şunu yapacaksın denildiği zaman, o kadının
elinden alınan şeyler eşitsizlik, adaletsizlik,
ayrımcılık gibi şeyleri ortaya çıkarıyor. Elinden
alınanlardan dolayı da hem insanın kendisi hem o
aile hem o toplum olumsuz etkileniyor.” dedi.
“Gazetelerin üçüncü sayfalarında kadın şiddeti,
birinci sayfasında da kadın cinayetlerinin olması
çok doğru değil. Çünkü bunları kanıksamamıza
sebep oluyor. Bir süre sonra ya işte bugün de
olmuş her zaman oluyor çok normal bir şeymiş
gibi sıradanlaştırmamıza neden olabiliyorlar.
Sıradanlaşınca da tepki gösteremiyoruz, karşı
koyamıyoruz.” ifadelerini kullanan Oğuztürk,
fırsat eşitsizliğine, ayrımcılığa maruz kalan
kişilerin eğitimden maruz kalmalarına, sağlıktan
faydalanamama, istihdamdan geri kalmalarına,
karar alma mekanizmalarına katılamama ve şiddete
maruz kalmalarına sebep olduğunu dile getirerek
konuşmasını sonlandırdı.
Program sonunda Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Neslihan Durak tarafından Berna Bal
Oğuztürk’e plaket verildi.
Haber: Onur COŞKUN- İsa EROL- Merve İNAN
İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ HABER BÜLTENİ
76