getirilerinden birisi bize zaman kazandırıyor olmasıdır. Ta ki bağımlılığa dönüşüp zamanımızı çalar hale gelene kadar. İnternet cep telefonu akıllı telefon uygulamaları ve dijital oyunlar maalesef hayatımızın merkezine yerleşmiş durumda bunlar olmadan hayatımızı sürdüremez hale geldik.” Teknolojinin sosyal ortamlarda dahi insan ilişkilerinin önüne geçtiğini belirten Akbaş, bunun insani ilişkilere zarar verdiği gibi sağlıksız nesiller yetişmesine neden olduğunu açıkladı. Akbaş konuşmasını şöyle sonlandırdı:“ Teknolojik aletlerin uzun süreli kullanımı henüz farkında değiliz ancak vücudumuza çok zarar vermektedir. Bu noktada teknolojinin ölçülü kullanımı son derece önemlidir.” Sigara, alkol ve madde bağımlılığının çok bilinen, insanlık tarihinin çok geçmişlerine kadar giden alışkanlıklar olduğunu ve bağımlılıklarla mücadele yöntemlerinin bilindiğini ifade eden Prof. Dr. Ahmet Kızılay şunları dile getirdi:“ Bu teknoloji bağımlılığı son yılların, son birkaç on yılın problemi. Belki de son 10 yılın problemi, giderek artan bir problem. Teknoloji şu anda neredeyse çocuklarımızı esir almak üzere. İlkokul çocuklarını, anaokulu çocuklarını hatta yürümeye yeni başlamış olan çocuklardan başlıyor. Cep telefonuyla ve teknolojinin ürünleriyle hayata başlıyorlar. Ondan sonra artık eski duygu yüklü eski sosyal ilişkiler, çevre ilişkileri, komşuluklar toplumun sağlam bağlılığı akrabalık ilişkileri hepsini bir tarafa bırakarak yeni bireysel yalnızlık ve kendi dünyasını o teknoloji ürünleriyle toplamak kalıyor. Bunları da belki
sembolik olarak cep telefonunda birleştirebiliriz. Akıllı cep telefonları neredeyse her alanı kapsıyor ve akıllı cep telefonunun da internete bağlı olması lazım. Yani internete bağlı akıllı cep telefonu artık küçük çocuklarımızdan cep telefonunu bu şekilde kullanan ona zamanın büyük kısmını ayıran, ileri yaşlara kadar bütün nesilleri ya da yaş gruplarını boyunduruğu altına almaya başladı.” Prof. Dr. Ahmet Kızılay son olarak“ Onun için bütün bunları yerli yerince insani özellikleri taşıyarak ve koruyarak nasıl kullanacağız nasıl daha iyisini üreteceğiz nasıl bunu bizim insani ve erdemli değerlerimizi koruyarak ve yaşatarak sürdüreceğiz. İşte bunun çabası içinde olmamız toplum olarak ülke olarak bununla ilgili çok güzel güçlü iyi çalışmalar yapmamız gerekiyor.” diyerek sözlerini sonlandırdı. Teknoloji bağımlılığının tıp camiası ya da psikiyatri pratiği içerisindeki izdüşümünü göstermek ve gerçekten nerede sorun oluşturmaya başlıyor onunla ilgili bir çerçeve çizmeye çalışacağını dile getiren Gürok ise“ Teknoloji sanırım öyle yani bizim hizmetimizdeyken çok faydalı ama bizim patronumuz olmaya başladığındaysa korkunç bir hal almaya başlıyor.” dedi. Gürok, madde bağımlılığını tanımlayarak şöyle konuştu:“ Madde bağımlılığı, kişinin daha önce kontrol edebileceğini düşündüğü düşük düzeyde alabileceği maddeyi zamanla kontrol dışında psikolojik ve fizyolojik zorlanmalara bağlı olarak sürekli ve giderek artan miktarda ve zamanlarda almak zorunda kalmasıdır ve onun kötü etkilerini görmesine karşın hem hukuki hem sosyal hem de maddi anlamda onu bırakamaması onun kişinin yaşamını değiştirmesidir. Son yıllara kadar yani 2013’ e kadar psikiyatri pratiğinde tanımsal olarak yeri yoktu, davranışsal bağımlılıkların madde bağımlılığı üzerinde duruyorduk. Biliniyordu fakat madde bağımlılığı toksik bir şey fizyolojik etkileri de var.” Panelin son konuşmasını yapan, İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vehbi Bayhan internet ve sosyal medya bağımlılığı konulu sunumu yaptı. Programın sonunda teknoloji bağımlılığı ödüllü yazı yarışmasında dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi.
Haber: Onur COŞKUN- İsa EROL
İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ HABER BÜLTENİ
70