konuşmasına şöyle devam etti:
“Afrika’da 120 kabile üzerinde araştırma yaparken
Nijerya’da özellikle İgbo kabilesine rastladım. Bu
kabile diğer kabilelerden çok farklı, kabilenin altı
alt ana grubu var. Bu yaptığımız enstrümanların
kökeni olan ve Udu adı verilen müzik aletlerini
İgbo kabilesi ilk tasarlayıp ürettiler.
İgbo
dilinde Udu çalınan çömlek demektir. Vurularak
çalınan çömlek de denilebilir. Uduyu günlük
hayatta su taşımak için kullanmışlar ve ikinci
bir delik açtıktan sonra suyun çıkardığı sesi çok
beğenmişler ve bu sesin atalarının çıkardığı sesler
olduğuna inanmışlar ve bu Uduları dini ritüellerde
kullanmaya başlamışlar. Özellik olarak da iki
delik prensibi olmak zorunda deliğe avuç içi ile
vurulduğunda açık veya kapalı olarak fark etmiyor
içerideki ses diğer delikten dışarı çıkıyor.”
İkinci olarak konuşan Yıldız Teknik Üniversitesi
Öğretim Elemanı Neyzen Tolga Ünaldı ise şunları
kaydetti: “Nefes almayı ve nefes vermeyi her
zaman unutuyoruz. Bir insanın hayatta olduğunun
tek kanıtı bilinçli olarak nefes alıp vermesidir.
Bilinçli olarak nefes alıp verdiğimizde o sizin
gerçek anlamda hayatta olduğunuzun gösteriyor.
O yüzden nefesli çalgıları çok seviyorum” diyen
Ünaldı şöyle devam etti: “Öyle bir şey yapın ki
bu ünik olsun çünkü sıradan şeylerin çok örneği
vardır. Bu enstrümanlarda değişik seslerle siz kendi
yolunuzu bulun. Klasiği reddetmeyin, klasiği bilin
ama klasik yapmayın çünkü o zaten yapılmış. Yeni
şeyler bulun onların peşinden gidin.”
Daha sonra Baykal ve Ünaldı’nın icra ettikleri eşsiz
dinletinin ardından konuklara katılım sertifikasının
takdimi ile program son buldu.
Haber: Onur COŞKUN – Elif ÇELİK
İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ HABER BÜLTENİ
162