VATAN ŞAİRİMİZ MEHMET AKİF ERSOY’UN İSTİKLAL MARŞINI
YAZIŞ HİKAYESİ
Yıllardan 1921’dir. Şanlı yurdumuzun, kahraman ordumuzun, şanlı bayrağımız için bir milli marş
yazılması zorunluluk haline gelmişti ve bu sebeple de Milli Eğitim Bakanlığı nezdinde Milli Marş için bir
yarışma düzenlenmesine karar verilmişti. Bu yarışma sonucunda da bir para ödülü verileceği her tarafta
duyurulmuştu.
Yarışmaya yurdumuzun pek çok yerinden duygu yüklü mısraların olduğu şiirler gelmeye başlamıştı
ancak Mehmet Akif bu yarışmaya katılmamıştı. Bu durum Mehmet Akif’e sorulduğunda “Milli Marş
kesinlikle para ile yazılmaz” cevabı alınmıştı. Bunun üzerine dostları arkadaşları bu yarışmaya
katılmasını eğer kazanırsa bu yarışmadan kazanacağı parayı bir yerlere bağışlamasını tavsiye ettiler ve bu
şekilde Mehmet Akif yarışmaya katılmayı kabul etti.
Mehmet Akif İstiklal Marşını yazmaya başladığında öylesine manevi duygular içerisine girmişti ki
bazı geceler dizler aniden yatakta yatarken ortaya çıkar ve Mehmet Akif’te bunları kalem ile yerlere
yazardı.
Yarışmaya 724 şiir katılmıştı ve bu 724 şiir içerisinden Mehmet Akif’in muazzam duygu yüklü,
kişiyi heyecanlandıran titreten İstiklal Marşı yarışmayı kazanmıştı. O dönemin Milli Eğitim Bakanı olan
Hamdullah Suphi Tanrıöver Büyük Millet Meclisi’nde okudu. Büyük bir coşku ve heyecan yaratan İstiklal
Marşımız mecliste tam 2 kere okunmuş ve her seferinde ayakta dinlenmiştir. 12 Mart 1921 tarihinde
İstiklal Marşı, Milli Marşımız olarak kabul edilmiştir.
Mehmet Akif Ersoy İstiklal Marşını Türk Milletinin büyük bir eseri saymış ve bu eserden tek bir
kuruş dahi menfaat elde etmeyi kesin bir dille reddetmiştir.
(Alıntıdır)
12