Yeni Vatan weekly Turkish Newspaper October 2016 Issue 1875 | Page 5

YENİ VATAN TURKISH NEWSPAPER yenivatan.com.au çare ve kalkınma Savaşı idi. İşin zoru da burada idi. Ali ULUTAfi [email protected] Dostlara Yeniden Merhaba Her yıl olduğu gibi 29 Ekim 2016 tarihinde de Avustralya Alevi Kültür Merkezi olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 93. yılını kutladık. Bu kutlama bilhassa yurtdışında yaşayan Cumhuriyet sevdalılarının yüreklerine su serptiği gibi kimilerinin yüreklerine de sıkıntı yaratmıştır. Bu yazıda istedim ki türlü be açık tanımlamalarla Cumhuriyeti bir daha okurlara tanıtayım. Birileri kerhen T.C. diyorlar. Birileri de Türkiye'de Cumhuriyet mi kaldı da siz Aleviler hala Cumhuriyeti kutluyorsunuz. Biz de diyoruz ki kutlamakla çok iyi bir iş yapıyoruz. Bu güne kadar, belki de tam sahip çıkmadığımız için ülkede Cumhuriyet düşmanları çoğaldı. Bundan böyle daha etkin olarak Cumhuriyete sahip çıkarak ilelebet yaşatacağız. Şimdi Cumhuriyet'in ne olduğunu, neden yaşama geçirildiğini ve Cumhuriyet idaresi ile ülkede ne gibi yenilikler, kalkınma hamleleri yapıldı, bunları açıklamaya çalışacağım. Trablus Savaşı, Balkan Savaşı ve Birinci Dünya Savaşlarının ardından ülke yenik, orduları dağıtılmış, toprakları işgal edilmiş bir ülkede, Başkent işgal altında, İzmir'e Yunanlılar, Antalya, Muğla, Isparta ve Burdur, hatta Konya'nın bile bazı bölümlerini İtalya'nlar, Urfa, Maraş, Adana ve Mersin'i Fransızlar, Güney Doğu Anadolu'yu İngilizler fiilen işgal etmişlerdi. Diriden çok ölüleri evlerinden çok mezarları olan bir ülkeye dönüşmüştü. Ayrıca Tifo, Tifüs, Frengi, Verem, Cüzzam, Trahom ve Sıtma hastalıkları yaygın halde halkı kasıp kavuruyordu. Bu durumda halkın durumlarının yok noktasına gelindiği ortamda Çanakkale'de doğan Mustafa Kemal yıldızı yükselerek Samsun'da yeniden parladı. Samsun'daki güneş mevcut ordu kumandanları ile Almanya'da "Ya istiklal ya ölüm" parolası ile İstiklal Savaşını başlatıyorlar. Sonuçta düşmanları yenerek Lozan Barış antlaşmasını ile ülkenin bağımsızlığı tüm dünyaya kabul ettiriliyor. Lozan'dan sonra da asıl Savaşı başlatıyorlar. Bu cehaleti, yoksulluğu yenme, dertlere Bir Annenin Endişesi Küçük yaştaki kız çocuğunun alkollü bir partiye davet edilmesi anneyi şok etti.. 12 yaşındaki bir kız çocuğu 13 yaşına girecek arkadaşının doğum günü partisine davet edildi. Ancak, bu davet anneyi kızdırdı. Çünkü davetiyenin üzerinde ‘şampanyalı kahvaltı' yazıyordu. Bunları başarmak için 29 Ekim 1923 te önce Cumhuriyeti ilan ediyorlar. Peki nedir Cumhuriyeti saltanatın yıkılması, ülkenin bir kişiye, Padişaha ait olduğu yapının yıkılmasının adıdır? Kul olan bir halkın millet haline, özgür vatandaşlar haline getirilmesidir. Hilafetin, Şeriat düzeninin kaldırılarak ülkeyi yobazların, din tacirlerinin, gericilerin, bağnazların elinden kurtarmaktır. Yani Cumhuriyet akıldır, aklı özgür kılmaktır, bilimdir, çağdaşlaşmadır. Beyni saran örümcek ağlarını parçalamaktır. Özgür ve araştırıcı, sorgulayıcı, düşüncenin önünü açmaktır. Devletin her inanç, etnik yapı be düşünceye eşit mesafede kalarak bunların çağdaş normlarla beslenerek gelişmeleri için laik bir düzenle yönetilmesidir. Cumhuriyet kadındır, kadını ev hapsinden kurtarmak, erkekle eşit statüye getirerek, Avrupa'dan da önce seçme ve seçilme hakkına kavuşturmaktır. Kız çocuklarının önünü açarak onları müspet bilimlerle tanıştırarak eğitmektir. Ülkeyi okullarla donatarak cehaleti yenmek için Köy Enstitülerini, Üniversiteleri açarak medreselerin, sübyan okullarının kökünü kazımaktır. Cumhuriyet aşıdır, hastanelerdir. Tüm hastalıkların kökünü kazıyarak sağlıklı bir toplum yetiştirmektir. Ülkeyi fabrika ve yollarla donatarak kalkınmaktır. Kendi uçağını, vapurunu, arabasını yapmak, ihraç etmektir. Düşmanına korku salan, dostuna güven veren güçlü ordusudur. Yurtta barış, dünyada barışı savunmak ve bunun için çalışmaktır. Bahar aylarında çiçek açan Jakaranda ağaçlarıyla ülke genelinde caddeler ve sokaklar mor renge bürünüyor. Hatta bu ağaca özel festivaller bile düzenleniyor. Jakaranda ağacı, hafta sonuna kadar Sydney Üniversitesi'nin de en önemli sembolleri arasındaydı. Kampüsteki Jakaranda ağacı, cumartesi günü bilinmeyen bir nedenle devrildi. 88 yıllık ağacın kökünden sökülmesi, öğrencileri gerçek anlamda yasa boğdu. Öğrenciler, duygularını ifade etmek için sosyal medyaya yönelince, jakaranda ağacı, sadece üniversitede değil tüm Avustralya'da en çok konuşulan konulardan birisi haline dönüştü. Okul yönetimi de bir basın açıklaması yayımla