Yeni Vatan weekly Turkish Newspaper May 2017 Issue 1890 | Page 10
10
HABER
Metin
Aydoğan
TÜRKİYE’DE NEDEN HAİN ÇOK -6-
Bu duygusal bağ gözardı edilirse Köy Ensti-
tüleri kavranamaz. Köy Enstitü hareketinde yer
alan herkes; Anadolu insanına özgü paylaşımcı-
lığa, güçlü dayanışma duygusuna ve zorluklara
karşı direnme gücüne sahipti. Bu özellik; mü-
düründen aşçısına, öğrencisinden genel müdü-
rüne dek görev alanların tümü için geçerlidir.
Türklere has bu özellikler, Anadolu’da yoğrulan
uygarlık birikimiyle birleşince; yeniliğe, öğren-
meye ve gelişmeye olağanüstü istekli bir halk
kitlesi oluşturmuştu. Köy Enstitülüler bu halkın
çocuklarıydı.
Cumhuriyetin son altmış yılında, eğitimin
YENİ VATAN TURKISH NEWSPAPER
yenivatan.com.au
1 Mayıs 2017
milliliği ortadan kalktı ve çok başlı öğretim eğiti-
mimize egemen oldu. Bu olumsuzluk, Köy Ens-
titüleri deneyiminden günümüz eğitimi için ders
çıkarmamızı zorunlu kılıyor. Bu deneyimden
nasıl yararlanabileceğimize ve ne tür öneriler
geliştireceğimize karar vermeliyiz.
Sel gitmiş kum kalmıştır ama Köy Enstitü-
leri, yaşanmış bir gerçek. Türkiye’ye ve dünyaya
kendini göstermiş bir gerçek. Milli Eğitimimize
damgasını vurdu ve kendinden sonra gelen iki
yurtsever bir kuşak yetiştirdi. Bıraktığı kumun
içinde, günümüzde yararlanılacak çok değerli
altın ilkeler var.
Köy Devrimi
Enstitülerle, Atatürk Devrimi yani aydınlan-
ma köylere kadar gidiyordu. Enstitüler kadar
hiçbir kurum; bu kadar ulusal, bu kadar yerli,
bu kadar devrimci olamazdı. Mustafa Kemal
Atatürk’ün devrim düşünceleri, ilk kez burada
bu kadar geniş ve bu kadar anlamlı biçimde ye-
şerdi. Devrim kendi okullarını, kendi kurumlarını
bulmuştu. Devrim’in halka ulaşmasına kıl payı
kalmıştı.
İlk bakışta bir eğitim eylemi gibi görülen
Köy Enstitüleri; gerçekte, köylünün bilinçlendi-
rilerek devlet yönetimine sesini duyurmasını ve
ekonomik olarak güçlenmesini amaçlayan bi