YENİ VATAN TURKISH NEWSPAPER yenivatan . com . au 27 Şubat 2017
Mağdur Annesi , ‘‘ çok saçma , bir Tanrı adamı bu tür bir şeyi ( taciz ) asla yapmaz ’’
Katolik Kilisesi ’ nin 1980 yılından bu yana kilise üyelerinin cinsel tacizine uğrayan mağdurlara 213 milyon ABD doları tutarında ödeme yaptığı ortaya çıktı .
Avustralya ’ da dini kurumlarda çocuklara yönelik cinsel taciz suçlamalarını soruşturan Kraliyet Komisyonu ’ nun yayınladığı verilere göre Katolik Kilisesi 4 bin 445 çocuk tacizi vakasının 3 bin 66 ’ sı için ödeme yaptı . Bu ortalama olarak kişi başına 70 bin ABD dolarına denk geliyor .
‘ Cinsel İstismarlar Bildirilmiyor ’
Komisyon için çalışan Avukat Gail Furness bu ödemelerin tazminat , tedavi , yasal ve diğer maliyetleri içerdiğini söyledi . Furness “ Kraliyet Komisyonu ’ nun deneyimi mağdurların yetkililere ve tacizin yaşandığı kurumlara cinsel istismarı bildirmediğini gösterdi . Avustralya ’ da Katolik Kilisesi kurumlarında çocuklara yönelik cinsel taciz olaylarının toplam sayısı iddialardan çok daha fazla ” dedi . Bu ay başında Komisyon , Katolik rahiplerinin yüzde 7 ’ sinin 1950 ile 2010 yılları arasında çocuklara tacizde bulunduğunu yönünde iddiaları dinlemişti .
Sınıfın Ortasında Taciz
Cinsel taciz mağduru Andrew Collins , açıklamasında 7 ile 14 yaşları arasında iki öğretmen , bir rahip ve bir Katolik keşişi tarafından tacize uğradığını ve bu dört kişinin suç işleyenin kendisi olduğuna onu inandırdıklarını söyledi .
Collins “ Bir keresinde anneme söylemeye çalıştım ve o da bana bunun çok saçma olduğunu bir Tanrı adamının bu tür bir şeyi asla yapmayacağını söyledi ” dedi .
Başka bir mağdur ise Komisyon ’ a ifadesinde sınıfta Katolik bir öğretmen tarafından cinsel tacize uğradığını ve öğretmenin bunu yaparken diğer öğrencilere başka tarafa bakmasını söylediğini anlattı .
Bir başka vakada ise bir rahibin bir kız çocuğunu bıçakla tehdit ettiği ve çocukları bacakları arasında diz çökmeye zorladığı belirtildi .
Katolik yetkilisi Kardinal George Pell , geçen yıl kilisenin çocuklara inanmayarak “ muazzam hatalar ” yaptığını açıklamıştı . 2013 yılında kurulan Kraliyet Komisyonu ülkede dini kurumların yanı sıra devlet kurumları ve spor kuruluşlarında da taciz iddialarını inceliyor .
Antroposen denklemine göre insanlar , iklimin değişikliğine , doğal güçlerden 170 kat daha hızlı neden oluyor
Araştırmacılar , ilk kez insan faaliyetinin dünyaya etkisini tanımlamak için bir matematiksel denklem geliştirdiler ; insanların iklimin , doğal güçlerden 170 kat daha hızlı değişmesine neden olduğunu bulan araştırmacılar , iklim değişikliğinde insanlığın yoğun faaliyetlerinin etkisini bir kez daha ortaya koymuş oldular .
“ Antroposen denklemi ” adı verilen denklem , Avustralya Ulusal Üniversitesi ’ nde iklim değişikliği uzmanı ve araştırmacı olan Prof . Will Steffen ile birlikte geliştirildi ve The Anthropocene Review dergisinde yayımlandı .
Araştırmanın yazarları , geçtiğimiz 45 milyar yıl boyunca , Dünya sisteminde astronomik ve jeofizik faktörlerin egemen etkileri olduğunu belirtiyor . Dünya sistemi , araştırmacılar tarafından , atmosfer , hidrosfer , kriyosfer ve üst litosfer ile olan etkileşimleri ve geri bildirimleri de dahil olmak üzere biyosfer olarak tanımlanmaktadır .
Araştırmacılar , son altmış yılda , insanın dünya sisteminde son derece hızlı değişim oranlara sahip bir etkisi olduğunu belirtiyor ve “ Antroposen ” olarak bir döneme girildiğini söylüyorlar . Prof . Steffen ve Stockholm Resilience Center ’ ından araştırmanın diğer yazarı Owen Gaffney , bu yoğun insan faaliyetinin dünyadaki etkisini belirlemek için “ Antroposent Denklemi ” geliştirdi .
New Scientist ’ ta denklemi açıklayan Gaffney , “ Dünya ’ nın yaşam destek sisteminin değişme oranı : atmosfer , okyanuslar , ormanlar ve sulak alanlar , su yolları ve buz tabakaları ve muhteşem yaşam çeşitliliği arasındaki orana ” baktıklarını belirtiyor .
11
“ Antroposen Denklemi ”
“ Dört milyar yıldır dünya sisteminin değişme hızı astronomik ve jeofiziksel kuvvetlerin yanı sıra iç dinamiklerin de etkili olduğu karmaşık bir fonksiyona sahiptir . Güneşin yörüngesindeki dünyanın diğer gezegenlerle kütleçekimsel etkileşimi , güneşin ısı çıkışı , çarpışan kıtalar , volkanlar ve evin ve diğerleri … Denklemde , astronomik ve jeofiziksel kuvvetler , şimdiki iç dinamiklerin yaptığı gibi yavaş tabiatları veya nadirlikleri nedeniyle sıfıra iniyor . Bütün bu kuvvetler yine de bir etkiye sahip fakat şu an da insan etkisinden çok daha az büyüklüğe sahipler .”
Steffen ’ e göre , bu kuvvetler yüzyılda 0.01C ’ lik bir değişim hızı yarattı . Geçtiğimiz 45 yıl boyunca insanlar tarafından sera gazı emisyonları , diğer yandan 1.7 derecelik sıcaklık artışına sebep oldu . Bu , iklim değişikliğinin doğal kuvvetlere göre 170 kat fazla bır hız oranı anlamına geliyor .
Steffen , ‘‘ Güneş sistemimizin ya da jeolojik süreçlerimizin astronomik kuvvetlerinin ortadan kalktığını söylemiyoruz , ancak kısa süredeki etkileri açısından artık kendi etki alanımızla karşılaştırıldığında önemsizdir ” diyor .
Araştırmanın sonucunda ise antropolojik iklim değişikliğini azaltmada yaşanacak başarısızlık “ toplumsal çöküşü tetikleyebilir ” diye belirtiyorlar .