11
Annesi de, babası da orman teşkilatında görev yapan Esra Hanım’ın çocukluğu ormancılar arasında geçmiş. Lise çağlarında iken evlerine ziyarete gelen bir hanım adının önü sıra “ben orman mühendisi...” ifadesini kullanmış. Bu Esra Hanım’ı çok etkilemiş. O gün bu ifadeden etkilenen bir diğer kişi de Esra Hanım’ın anneannesi olmuş ve torununa misafirleri orman mühendisi bu hanımı örnek göstererek “Esra, kızım, annen olamadı ama bari sen ol orman mühendisi” demiş.
Derken Esra Hanım gerçekten de fakülteye girmiş. Gelmiş 3. sınıfa. Bu kez staj döneminde sadece bir gün temas ettiği bir orman şefi ona ilham vermiş. Esra Hanım’ın anlatımına bakacak olursak o “bir gün” çok şeyi değiştirmiş. Şefin sayvanda oturmasını, çay içmesini, köylülerle ilişkilerini, giyinişini hayranlıkla gözlemlediğini ve “ben de bu kadın gibi olacağım” dediğini hatırlıyor.
Yıllar geçmiş, başka kadınlara ilham kaynağı olma sırası bu kez Esra Hanım’a gelmiş. “Ben de sizin gibi olmak istiyorum” diyen genç kadın meslektaşları ile karşılaşmış. Ekibinde görev yapan kadın şeflerinden birisi müdürünü gösterip diyor ki “Onlar açsınlar önden bir yolu, biz arkalarından geliyoruz”. Bu cümlede dayanışma gizli.
Arkadan gelen, nereden yürüyeceğini bilmenin gücüyle, önden giden de arkasından gelenlerin olduğunu bilmenin gücüyle atıyor adımlarını.